29 Aralık 2018 Cumartesi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sayın Binali Yıldırım ve 39 İlçemizin İlçe Belediye Başkan adaylarını tebrik ediyorum.


31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri’nde; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sayın Binali Yıldırım ve 39 İlçemizin İlçe Belediye Başkan adaylarını tebrik ediyorum. Aziz İstanbul’umuza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Yüce Rabbimiz; başarılarını daim eylesin, hayırlı hizmetler nasip etsin. 

28 Aralık 2018 Cuma

Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'a Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.


Ebediyete irtihalinin 82. yıl dönümünde büyük dava ve fikir adamı, İstiklal Marşımızın yazarı Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'a Cenab-ı Allah'tan  rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Ruhu şâd, kabri nur, mekânı cennet olsun.  Rabbim ülkemize, İslâm âlemine, Türk dünyasına ve bütün insanlığa hizmet edenlerden razı olsun.     

18 Aralık 2018 Salı

Şeb’i Arus’un 745. sene-i devriyesinde Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî Hazretleri'ni rahmetle yâd ediyorum.



İlhamını Kur’an’dan, Sünnetten, İslam’ın evrensel ilkelerinden alan; sevginin, hoşgörünün, barışın sembolü, gönül insanı, Mevleviyye Tarikatı'nın pîri, büyük mütefekkir, mutasavvıf, âlim ve şair Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî Hazretleri'ni ‘Düğün Gecesi’ olarak adlandırdığı Şeb’i Arus’un 745. sene-i devriyesinde rahmetle yâd ediyorum.

30 Kasım 2018 Cuma

1 Aralık Dünya AIDS Günü



Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe,  "1 Aralık Dünya AIDS Günü" dolayısıyla düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, hastalığın önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ettiğini belirterek, dünyada 36,7 milyon HIV taşıyıcısının bulunduğunu, 1 milyon kişinin de AIDS nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.  

https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-saglik-bakan-yardimcisi-mese-aIdsten-korunmada-tek-care-tek-esliliktir-11-681-79480.html

26 Kasım 2018 Pazartesi

Prof. Adem Sözüer: 15-18 yaşlarındaki akranlar arasındaki cinsel davranışlara getirilen cezalar, dünyanın hiçbir ülkesinde yok!

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Adem Sözüer uyarıyor: Şu anki tasarıda cebir, tehdit, hile olmaksızın, 15-18 yaşlarındaki akranlar arasındaki cinsel davranışlara getirilen cezalar, dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Bu tasarının TBMM genel kurulunda düzeltilmesi gerekir!
http://www.hurriyet.com.tr/amp/gundem/tecavuzcuyle-evlendirme-kabusu-donuyor-mu-26527509

24 Kasım 2018 Cumartesi

Tüm öğretmenlerin #24KasımÖğretmenlerGünü Kutlu Olsun.

Hayatlarını eğitime, öğrencilerine adamış olan, kutsal bir mesleği sabır, gayret ve fedakârlıkla yerine getiren, önce kendi öğretmenlerim olmak üzere, çocuklarımızı emanet ettiğimiz tüm öğretmenlerin  #24KasımÖğretmenlerGünü 'nü tebrik ediyorum. Bu vesileyle başta mesleklerini yerine getirirken görevleri başında şehit düşmüş öğretmenlerimiz olmak üzere; ahirete irtihal eden tüm öğretmenlerimize, Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ruhları şad, kabirleri nur, mekânları cennet olsun. Rabbim ülkemize, İslâm âlemine, Türk dünyasına ve bütün insanlığa hizmet edenlerden razı olsun.

16 Kasım 2018 Cuma

KKTC’nin 35. kuruluş yıl dönümünde; 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun!

Kıbrıslı Türklerin kendi kendilerini yönetme hakkının bir ifadesi olan KKTC’nin 35. kuruluş yıl dönümünde; 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyorum. Kıbrıs Türkü’nün Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl KÜÇÜK, KKTC'nin kurulması ve Kıbrıs Barış Harekatı'nda emeği geçen #KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf DENKTAŞ, Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN,  Bülent ECEVİT başta olmak üzere; Kahraman Kıbrıs Türk Halkı’nın varoluş mücadelesi, huzuru, güvenliği ve esenliği için canlarını düşünmeden feda ederek şehadet mertebesine erişen mücahitler ve harekâtta görev almış tüm askerlerimize ve ebediyete intikal eden gazilere Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ruhları şad, kabirleri nur, mekânları cennet olsun. Rabbim ülkemize, İslâm âlemine, Türk dünyasına ve bütün insanlığa hizmet edenlerden razı olsun.

14 Kasım 2018 Çarşamba

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin GÜNEŞ’ in Hakk'ın rahmetine kavuşan babası Mehmet Güneş'e, Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.

Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi olan ve aynı zamanda Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi'ni vekâleten yöneten Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin GÜNEŞ’ in Hakk'ın rahmetine kavuşan babası Mehmet GÜNEŞ'e, Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ruhu şâd, kabri nur, mekânı cennet olsun. Kederli ailesi başta olmak üzere dost, akraba ile sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum.

10 Kasım 2018 Cumartesi

Osman Yüksel Serdengeçti merhuma; ebediyete irtihalinin 35. yıl dönümünde Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.


Son nefesine kadar zulme ve haksızlığa karşı durup, ömrünün yarısı hapishanelerde geçen, Allah demenin yasak olduğu dönemlerde ‘Allahu Ekber’ diye haykıran, bu yolda bedel ödeyen, ‘sekiz defa mahpus, bir defa mebus’ olan,  10 Kasım 1983’te Rahmet-i Rahman’a kavuşan, 'Allah, Vatan, Millet Yolunda' bir şair, gazeteci, siyasetçi, fikir ve dava adamı Osman Yüksel Serdengeçti merhuma; ebediyete irtihalinin 35. yıl dönümünde Cenab-ı Allah'tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Ruhu şâd, kabri nur, mekânı cennet olsun. Rabbim ülkemize, İslâm âlemine, Türk dünyasına ve bütün insanlığa hizmet edenlerden razı olsun.

Gazi Mustafa Kemal'i vefatının 80. yıl dönümünde saygıyla yad ediyorum.

Ebediyete irtihalinin 80’inci yıl dönümünde İstiklal mücadelemize önderlik eden, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile vatanımız uğruna şehit ve gazi olan tüm kahramanlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Ruhları şad, kabirleri nur, mekânları cennet olsun. Rabbim ülkemize, İslâm âlemine, Türk dünyasına ve bütün insanlığa hizmet edenlerden razı olsun.

5 Kasım 2018 Pazartesi

Prof. Dr. İsmail Karakuyu Hakk'ın rahmetine kavuştu!


Hakk'ın rahmetine kavuşan; TBMM'de 19'uncu, 20'inci ve 21'inci Dönem Kütahya Milletvekilliği ve bir süre de Sağlık Bakanlığı görevlerinde bulunan merhum Prof. Dr. İsmail Karakuyu’ya, Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ruhu şâd, kabri nur, mekânı cennet olsun. Sayın Bakanımızın kederli ailesi başta olmak üzeredost, akraba ile sevenlerine  başsağlığı ve sabır diliyorum. Rabbim ülkemize, İslâm âlemine, Türk dünyasına ve bütün insanlığa hizmet edenlerden razı olsun.

4 Kasım 2018 Pazar

Nargile; Sigaradaki hilelerin, nargileye uygulanmasıyla 1990'lı yıllarda ortaya çıkan yeni bir ürün!


Prof. Dr. Recep Erol Sezer:  Nargile; sigaradaki hilelerin, nargileye uygulanmasıyla 1990'lı yıllarda ortaya çıkan yeni bir ürün, gençlere pazarlanan bir ürün, gençlerin gittikleri yerlerde pazarlanan bir ürün. Bir nargile kültürünün; endüstri eliyle ortaya çıkarıldığı yeni bir ürün, sigarayı besleyen bir üründür! https://youtu.be/VQoYIVmbZJg

Bağımlılık yapıcı maddeler sadece sağlığımızı tehdit etmiyorlar!

Prof. Dr. Recep Erol Sezer:  Sağlığa zararlı ürünler (tütün, sigara, alkol), bağımlılık yapıcı maddeler sadece sağlığımızı tehdit etmiyorlar; kullanılan stratejiler ve yapılar nedeniyle demokrasilerimizi ve özgürlüğümüzü de tehdit eden sağlığa zararlı ürünler olma özellikleri vardır! https://youtu.be/VQoYIVmbZJg

3 Kasım 2018 Cumartesi

'Ben Anadoluyum' şiirinin yazarı Bingöllü Ozan Hacı Gürhan'ın şiiri tüm Türkiye'nin sesi oldu!

Sosyal medyada fenomen olan; 'Ben Anadoluyum' şiirinin yazarı Bingöllü Ozan Hacı Gürhan'ın şiiri tüm Türkiye'nin sesi oldu!
https://youtu.be/OwO4hndwW4I

1 Kasım 2018 Perşembe

Mithat Yümlü, Hakk'ın rahmetine kavuştu!


İstanbul Ticaret Odası’na 31 yıl hizmet eden, birlikte 14. Dönem İTO Meclis Üyeliği yapmış olduğum Perpa Yönetimi Kurulu Başkanı Merhum Mithat Yümlü’ye Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ruhu şâd, kabri nur, mekânı cennet olsun. Kederli ailesi başta olmak üzere; İTO ve PERPA olmak üzere iş dünyası ile sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Rabbim ülkemize, İslâm âlemine, Türk dünyasına ve bütün insanlığa hizmet edenlerden razı olsun.

21 Ekim 2018 Pazar

Bursa Özel Hayat Hastanesi'nin resmi açılışı düzenlenen törenle yapıldı.


Ankara Yolu üzerinde 7.5 aydır hizmet veren Bursa Özel Hayat Hastanesi'nin resmi açılışı düzenlenen törenle yapıldı. Hastanenin açılışına TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, İçişleri eski Bakanı ve MKYK Üyesi Efkan Ala, Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Faruk Çelik, Vali Yardımcısı Ergun Güngör, milletvekilleri ile çok sayıda davetli katıldı. 

Hayat Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Ahmet Özkul’u tebrik ediyorum. Rabbim; başarılarınızı daim eylesin. Allah Te‘âlâ, hayırlı işlerinizde yar ve yardımcınız olsun. Cenâb-ı Hakk; ülkemize, İslâm âlemine, Türk dünyasına ve bütün insanlığa hizmet edenlerden razı olsun.


20 Ekim 2018 Cumartesi

Sevim Asımgil Hanımefendi, Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Diş Hekimliğini bırakarak ömrünü İslam’a adayan ve 50'nin üzerindeki kitabıyla okurlarının uyanışına vesile olan Sevim Asımgil Hanımefendi, Hakk'ın rahmetine kavuştu. Merhumeye, Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ruhu şâd, kabri nur, mekânı cennet olsun. Kederli ailesi başta olmak üzere; dost, akraba ile sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Rabbim ülkemize, İslâm âlemine, Türk dünyasına ve bütün insanlığa hizmet edenlerden razı olsun.

13 Ekim 2018 Cumartesi

Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Tüp Bebek Servisi, Psikiyatri binası ve Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi açıldı!


Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde açılışı yapılan Tüp Bebek Servisi, Psikiyatri ek binası ve Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nin; İstanbulumuza ve ülkemize kazandırılmasında emeği geçen dönemin hastane başhekimleri Doç. Dr. Ali Gedikbaşı ve Doç. Dr. Kerem Erkalp başta olmak üzere tüm sağlık yöneticilerimize, kliniklerin idari ve eğitim sorumlusu meslektaşlarımız ile sağlık personelimize teşekkür ediyorum. Rabbim; ülkemize, İslâm âlemine, Türk dünyasına ve bütün insanlığa hizmet edenlerden razı olsun.


Sağlık yatırımlarının milletimizin hizmetine sunulmasında katkısı olan, bu yatırımların şehrimize ve ülkemize kazandırılmasında katkısı olan tüm kurumlarımızın, belediyelerimizin yöneticilerini, bu çalışmalarda görev alan işçisinden mühendisine herkesi tebrik ediyorum. Bu ünitelerde görev yapacak olan personelimize başarılar diliyorum. Dertlerine derman arayan hastalarımıza; Cenab-ı Allah'tan, acil şifalar niyaz ediyorum.

https://twitter.com/KanuniEAH/status/1050751974524751872

4 Ekim 2018 Perşembe

Milletimizin başı sağolsun!

Batman’da hain terör örgütü tarafından şehit edilen askerlerimize, Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Ruhları şad, kabirleri nur, mekânları cennet olsun. Ailelerine, akraba ile sevenlerine sabır diliyorum. Milletimizin başı sağolsun. Rabbim ülkemize, İslâm âlemine, Türk dünyasına ve bütün insanlığa hizmet edenlerden razı olsun. #TeröreLanetOlsun

2 Ekim 2018 Salı

TEŞEKKÜR


Kıymetli dostlarım; dün benim doğum günümdü. Doğum günü münasebetiyle iyi dilek ve tebriklerini telefonla arayarak, mesaj, e-posta ve sosyal medya aracılığı ile ileten tüm akraba, arkadaş ve dostlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Belirli ömür sermayemizden tükettiğimiz bir yılda insani sorumluluklarımızı inşallah ifa edebilmişizdir.

Gönderdiğiniz samimi övgü ve sevgi dolu iletilerinize sonsuz teşekkürler. Hepinizi sevgi ile kucaklıyorum. Yüce Allah hepinizi korusun ve eksikliğinizi göstermesin.

27 Eylül 2018 Perşembe

YAZAR SEMA MARAŞLI’DAN CUMHURBAŞKANI SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A AÇIK MEKTUP

“Sayın Cumhurbaşkanım!
Güzel ülkemizde maalesef ki çok kötü şeyler oluyor. Büyük zulümler var ve insanların sizden umudu var. “Cumhurbaşkanımız bilseydi bunlara izin vermezdi, haberi olmuyor, danışmanları haber vermiyor” diye düşünüp size ulaşamamanın ıstırabını yaşıyorlar. Hem onların sesi olmak hem de tarihe bir not düşülmesi için size bu mektubu yazıyorum.

Sözü çok uzatmadan zulümleri ana başlıkları ile yazacağım.

Ana problem şu ki bu zulümler kanunlar vasıtası ile yapılıyor.

Bunun daha vahimi de bu kanunlar adalet temeli üzerine kurulmuş değil, bir avuç din ve devlet düşmanı insanın kışkırtması ile medyanın algı operasyonu yapması üzerine onları susturmak için yapılmış kanunlar.

Bir kısmı da biricik dostumuz görünen Avrupa Birliği’ne girebilmek için yapılmış kanunlar. Biz onlara benzemeden bizi Avrupa Birliğine almayacaklar. Biz onlara benzemek istemiyoruz. Müslüman bir halkı Müslüman olmayan bir halka benzetmenin vebali maddi ve manevi çok ağır olur. Biz aile kurumu bitmiş, eşcinsel evliliklerin yaygınlaştığı, intiharların normal sayıldığı bunalıma girmiş Avrupa ülkelerinden biri olmak istemiyoruz.

Her ne sebeple çıkarılmış olursa olsun zulüm kanunlarının bu ülke halkına faturası çok ağır oluyor.

Yazacağım bu zulüm kanunlarını öncelikle Cumhurbaşkanı olduğunuzu unutup “ben herhangi bir vatandaş olsaydım ve bu kanunlar bana uygulansaydı ne hissederdim” diye okumanızı ve ardından “bu kanunlar onun döneminde çıkmış ve imzası olan bir lider bunun hesabını Allah’a nasıl verir” diye muhasebe yapmazınızı istirham ediyorum.
6284 zulüm kanunu ile başlayalım.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Basit bir karı-koca tartışması sonucu sizi karınız bir telefonla hiç evinizden attırdı mı? Polisler kolunuzda, çocuklarınızın ve komşuların gözü önünde adi bir suçlu gibi mahallenizden çıkarıldınız mı? Evinize, evlatlarınıza aylarca yaklaşmama cezası verildi mi? Sokaklarda kalıp nereye gidemeyeceğinizi bilemediğiniz oldu mu? En yakınlarınıza bile evinizden atılmış olmanın utancı ile yutkunup derdinizi söyleyemediğiniz oldu mu? Karınızı arayıp “Barışalım ya da çocuklar nasıl?” dediğiniz için hapse girdiğiniz oldu mu?

Bu kanunlar sizin döneminizde çıktığı için size olmamıştır fakat bu ülkede yüz binlerce erkek bir telefonla suçsuz yere evinden atıldı, bu zulmü yaşadı ve yaşıyor. Delilsiz ve belgesiz, kadına herhangi bir şiddet uygulamadığı halde tartışmada karşılıklı bağrıştıkları halde psikolojik şiddet bahanesi ile erkekler evlerinden atılıyor. Karısı ile barışmak isterse para cezası, hapis cezası veriliyor. Bu ülke bizim ülkemiz. Bu yapılanlar anayasa ve insan haklarına aykırı, İslam’a zaten aykırı.

“Kadına şiddeti bitirmek” gibi masum görünen, kuzu postuna bürünmüş kurt misali bu kanun çıktığından beri kadına şiddet hiç olmadığı kadar arttı. Yapılan haksızlıklar karşısında cinnet geçiren erkekler şiddete yöneldi. Kadın korunmak isteniyorsa bunun yolu asla bu olamaz.

Devletin elinde onlarca medya organı var. Medya artık şiddeti artırmak için değil, merhameti artırmak, sevgiyi çoğaltmak için çalışsa neler olur neler… Diziler, filmler, faydalı programlar, ülke çapında yapılacak sevgi, saygı, muhabbet gibi konularda yapılacak yarışmalar, teşvikler …

Sayın Cumhurbaşkanım!

Bir zulüm kanunu da “Nafaka Kanunu” Boşanmış bir karı kocayı nafaka bağı ile birbirine bağlamak, erkeği artık ona yabancı olan bir kadını beslemek zorunda bırakmak ve bir yabancıya karşı borç altında tutmak, yeni bir hayat yeni bir evlilik kurmasına engel olmak… Belli bir yaşı geçmiş evladına bile nafaka vermek zorunda olmayıp, yüzünü unuttuğu eski karısının geçimini sağlamak zorunda olmak… Ödeyemezse hapse girmek… Mal rejimi kanunu ile kazancının emeğinin yarısını artık yabancı olmuş birine bırakmak….Bu zulmü yüz binlerce insan yaşıyor.

Boşanma davası açıp karşı taraf problem çıkardığı için on yıl süren boşanma davaları var. Bu da ayrı bir zulüm. Toplumsal çürümeye sebep oluyor. Evlilik ve boşanma zor olunca insanlar alternatif çözümlere bakıyorlar. Ülkede zina arttı, fuhuş arttı, eşcinsellik arttı… Boşanma ile ilgili zulümlerin bitmesi lazım. Kadını korumanın yolu erkeğe zulmetmek olmamalı. Kadınlar yanlış bir yöntemle korunmaya çalışılırken hem kadınlara hem çocuklara hem de erkeklere zulmediliyor.

“Çocuk haczi” diye bir utanç yaşanıyor bu ülkede. Anne boşanma sonrası çocuğu babaya göstermek istemezse baba, çocuğunu para ödeyip bir ekiple mal gibi haczedip görebiliyor. Bu çocuğun psikolojisi, duygularının anne tarafından istismarı belki bir ömür yara olarak hayatını etkileyecek. Haciz parası olmadığı için çocuğunu göremeyen babaların acısı ise hepimizin yüreğini yaralamalı.

Sayın Cumhurbaşkanım!

“Cinsiyet eşitliği” adı altında dinimizce lanetlenen “kadın ve erkeği birbirine benzetme” çalışmaları başta Milli Eğitim kitapları olmak üzere bir devlet politikası olarak uygulanıyor. Nesilleri bozmaya yönelik bu çalışmalar acilen durdurulmalı. Yoksa gençliğe faturası çok ağır olur.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Cinsel istismar konusu şu anda en mühim problem gibi duruyor. Fakat bunun çözümü seçim öncesi mecliste imzaya açılıp seçim sebebiyle imzası tamamlanmamış olan kanun değil. Bu kanun kabul edilirse konuyu daha da içinden çıkılmaz hale getirir. İçinde adalet gözetilmeden hazırlanmış bir kanun adaleti de sağlayamaz. Tabii istenilen adaletse.

Cinsel istismar yasa tasarısına göre yine sadece kadın beyanı ile delilsiz, şahitsiz cezalar verilecek. Şimdiden 6284 e dayandırılarak bu cezalar veriliyor. Burada iki problem var. Birincisi tek taraflı beyan ile adalet sağlanmaz.

İkincisi taciz ve tecavüz “cinsel istismar” adı altında aynı kefeye konuyor. Taciz ve tecavüz arasında çok büyük fark vardır ve ikisine de birbirine yakın cezalar verilmesi öncelikle adaletle bağdaşmaz.

Tacizin kapsamı çok geniştir; bir söz bile taciz sayılabiliyor ya da bir dokunma. Ayrıca taciz kişilerin algılamasına göre değişir. Bir kişi için normal olan bir davranış, başka bir kişi için taciz sayılabilir. Oysa tecavüz tecavüzdür ve ispatlanması da kolaydır, bir sağlık kuruluşuna gidilmesi yeterlidir. Tecavüz çok ağır bir saldırıdır ve asla tacizle bir tutulamaz.

Cinsel istismar adı altında ikisinin bir tutulması, cezaların yakın olmasının pek çok mahsurları vardır hatta tecavüzün artmasına sebep olabilir. Cezalar suça göre olmalıdır. Yoksa aksi sonuçlar çıkar.

Ayrıca 18 yaş altı dini nikâhla gönüllü genç evlilik yapanların erkeklerin tecavüzcü diye hapse atılıp ağır cezalar alması her yerde geçerli olan kadın beyanının (ben gönüllü evlendim demesi) burada geçerli olmaması ve genç evlenen kızları sen çocuksun deyip kocalarından koparılıp çocukları ile ortada kalmalarının vebalini bizler nasıl ödeyeceğiz. Müslüman bir ülke olarak zina serbestken evlenenlerin genç evlendi diye hapse atılmasının istismarla yargılanmasının utancı bana ağır geliyor.

Taciz ve tecavüzün “cinsel istismar” adı altında aynı kefeye konması adalet terazisini bozar hatta bozdu da. Binlerce insan iftira ile cezaevlerinde hem de on beş yirmi yıl gibi ağır cezalarla mahkum edildiler. Meclisteki tasarı geçerse bu cezalar yirmi yıldan kırk yıla kadar çıkacak. Genç evlenenler de bu ağır cezalarla yargılanıp mahkûm olacak.

Tek taraflı kadın beyanı ile ve taciz iddiası ile insanlara bu kadar ağır cezalar verilmesi hangi adalet sisteminde hangi ülkede var! Kadınlar kendileri üzerinden ya da kız çocuklarını kullanarak hoşlanmadıkları ya da aralarında husumet olan kişilere iftira atıp karşıdaki kişinin hayatını bitiriyorlar kanun eliyle.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Bu ülkede iftiralar yeni geçim kapısı olmaya başladı. Kız öğrenciler öğretmenleri tehdit ediyor “istediğim notu vermezseniz cinsel istismar iftirası atarım” diye tehdide boyan eğmeyenler hapiste. Ve iftira atarım istediğim parayı vermezsen diye pek çok kimse tehdit ediliyor ve hayır dediğinde istismar gibi adi bir suçla kendini hapiste buluyor. Bir erkeğin ve ailesinin hayatının kayması, toplum nezdinde haysiyetinin bitmesi bir kadının birkaç cümlesine bağlı; delilsiz, ispatsız. İnsanların haysiyeti bu kadar ucuz olmamalı.

Hele meclisteki tasarıya göre “mağdurum” diye başvuran kişinin ifadesinin hakim ve savcı tarafından değil de üniversitelerde kadın hakları adı altında toplanmış feministlerin de alabilecek olmasının getireceği felaketleri düşünmek bile istemiyorum.

İftiralar cezalandırılmadığı gibi yakında bir de ödüllendirilecek gibi görünüyor. Adalet Bakanlığı Mağdur Haklarının hazırladığı yine seçim sebebi ile bu döneme kalan tasarıya göre, taciz iddiasında bulunan kişiye en az, brüt asgari ücretin dört katına kadar ödeme yapılacak ve bu alt limit asgari ücretin otuz katına kadar artabilecek. Ki tasarının ilk hali daha kötüydü istismar iddiasında bulunan kişiler (her iddia kanuna göre gerçek sayıldığı için) devlet memuru olabilecekti. İftira atan kadınlara sınavsız devlet memuru olma kapısı açılacaktı.

Kanun çıkmasın diye gösterdiğimiz gayretler neticesi taslak çekildi ve düzenlenmiş hali bu ve oldukça kötü. Asgari ücretin dört katı para ile iftira atanlar ödüllendirilmiş olacak. “At iftirayı al parayı” olacak. Paraya ihtiyacı olan iftira atacak. Eğer gerçek mağdurlara yardım düşünülüyorsa bu bir vakıf üzerinden yapılabilir. Ya da “kadınlar adına çalışma” adı altında Avrupa fonundan milyonlarca para alan kadın dernekleri yardım etsinler mağdur kadınlara. Devletin böyle bir maddi yardım yapması ancak iftiraları artırır.

Yine mecliste çalışmaları yapılan seçim sebebiyle henüz imzalanmamış olan torba yasaya eklenecek olan 657 nolu kanun düzenlemesi de eğer meclisten geçerse cinsel istismar iftiraları yüzde yedi yüz artar. Kanuna göre iş yerinde kadınları üzmek vatana ihanet sayılacak ve kişi işinden atılacak ve bir daha devlet memuru olamayacak.

İş yerinde bir erkeğin mevkisine göz diken bir kadın Allah korkusu yoksa bunu çok rahat yapar. Bir de dindar insanlardan hoşlanmayan hatta ölesiye nefret eden bir kesim olduğunu da düşünürsek bu kanunların çıkması dindar insanları bile bile ateşe atmaktan başka bir şey olamaz.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Mevcut kanunlarla bile Yusuflar delilsiz beyansız suçsuz yere cinsel istismar gibi ağır bir suçla zindanlarda yatıyor. Gömlekleri arkadan yırtılmış fakat yine de zindana atılmışlar. Onların gözyaşları ve bedduaları hepimizi yakar. Onlar ve aileleri sizden adalet bekliyorlar.

Yine bazı şer odakları yeni oyunlar peşinde. Planlı yapılmış gibi görünen hayvanlara eziyet, tecavüzler ve çocuk ölümleri üzerinden meclis üzerinde baskı oluşturarak zaten ağır aksak giden adalet sistemini tümden yıkmak istiyorlar.

Lütfen bu oyunlara gelmeyin. Kanunlarımız, sokağa dökülmüş devlet aleyhine slogan atan hainleri susturmak için değil adaleti tesis etmek için yapılsın. Vicdan sahibi, ön görüsü yüksek, adalet duyguları gelişmiş uzman bir ekip hazırlasın bu kanunları. Hakimler “kanunlar yüzünden adalet ve vicdanımız arasında kaldık” diyorlar. Kanunlar yapılırken kanun uygulayıcıların çoğunluğunun görüşleri de alınmalı. Mağduriyetleri en çok onlar görüyor.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Seçim döneminde özgürlük ve adalet vaat etmiştiniz. Özgürlük hakkımı kullanarak size bu mektubu yazdım. Şimdi de mağdurlar adına adalet bekliyorum.”

-Sema MARAŞLI-

http://www.cocukaile.net/cumhurbaskanina-acik-mektup/

25 Eylül 2018 Salı

Yalan Dünya'nın garip ustası: Neşet Ertaş

Yalan Dünya'nın garip ustası, Bozkırın Tezenesi, eserleri ve alçak gönüllülüğü ile Anadolu insanının gönlünde taht kuran, Büyük Halk Ozanı #NeşetErtaş’ a vefatının 6. yıldönümünde Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ruhu şâd, kabri nur, mekânı cennet olsun.

21 Eylül 2018 Cuma

Muharrem Ayı ve Aşure Günü Mübarek Olsun!

10 Muharrem 61 tarihinde vuku bulan #Kerbela hadisesinde Peygamber Efendimizin (S.A.V.) torunu seyyidü'ş-şüheda Hz. Hüseyin (R.A.) Efendimiz başta olmak üzere şehit edilen tüm Ehl-i Beyt‘in muhterem büyüklerine Allah’tan rahmet diliyorum.

Muharrem ayı ve bolluğun bereketin sembolü #AşureGünü’nün ülkemizde, gönül coğrafyamızda, savaşın ve zulmün kol gezdiği İslâm coğrafyasında ve dünyada; terör ile çatışmaların son bulmasına, kan ve gözyaşının dinmesine, insanlığın barış, huzur, adaleti ile mutluluk ve refahına vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.