26 Temmuz 2024 Cuma

“Rabbimiz! Bize sabır ve dayanma gücü ver. Ayaklarımızı senin yolunda sabit kıl. Kâfirlere karşı bize yardım eyle.” (Bakara, 2/250.)


Yüce Rabbimiz, İsrâ sûresinin ilk ayetinde “Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulu Muhammed’i Mescid-i Harâm’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah, her türlü eksiklikten münezzehtir.” (İsrâ, 17/1.) buyurmaktadır.

Peygamber Efendimiz (s.a.s), yüreğimizin Kudüs ve Mescid-i Aksâ ile çarpmasını, her daim oraya sahip çıkmamızı emretmiştir. (Ebû Dâvûd, Salât, 14.)

Ancak bugün, miracın şâhidi olan ilk kıblemiz Mescid-i Aksâ mahzun. Tevhidin beşiği, emin belde Kudüs işgal altında. Gazze kan ağlıyor. Siyonist işgalci zalimler, tüm dünyanın gözü önünde Filistinli Müslümanlara soykırım uyguluyor. Onları açlık ve susuzluğa mahkûm bırakarak vatanlarından göç etmeye zorluyorlar. İmkânsızlıklar altında hastanelerde tedavi gören hastaları dahi zalimce katlediyor. Çadırları dahi yakıyor, onlara hiçbir şekilde hayat hakkı tanımıyor.

Yaşanan bu vahşet, sadece Müslümanların değil bütün insanlığın ortak sorunudur. Dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen cinayetlere seyirci kalmak hatta destek olmak, bütün insanlığın ayıbıdır. Zira kendilerini diğer insanlardan üstün tutan, yeryüzünü özel mülkleri gören zalimler, sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın geleceğine kastetmektedir.

Sözde insan hakları savunucuları ise İslam beldelerindeki katliam ve soykırımlara göz yumarak, insani değerlerin ayaklar altına alınmasına ses çıkarmayarak zalimlere destek olmaktadır.

Unutmayalım ki; herkesin, her zaman kötülüğe engel olmak için yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Zulme engel, mazluma umut olmak için caydırıcı rol üstlenelim; elimizle, dilimizle ve kalbimizle ne gerekiyorsa yapalım. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Kim bir kötülük ve haksızlık görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin...” (Müslim, Îmân, 78.)

Emperyalistlerin desteğini arkasına alan katil İsrail’in Gazze’deki mağdur ve mazlum Filistinlilere yönelik sistematik ve yaygın biçimde gerçekleştirdiği soykırım ile savaş suçu teşkil eden saldırılarının sona erdirilmesi ve bölgede kalıcı barışın sağlanmasına yönelik gerekli adımların atılmasına dair uluslararası aktörlerin aksiyon alması için Mübarek Cuma gününün şu icabet vaktinde ellerimizi semaya açıp Allah'a gönülden dua edelim:

“Rabbimiz! Bize sabır ve dayanma gücü ver. Ayaklarımızı senin yolunda sabit kıl. Kâfirlere karşı bize yardım eyle.” (Bakara, 2/250.)

Cumanız mübarek olsun.


24 Temmuz 2024 Çarşamba

Katil İsrail askerleri, Gazze'nin tek kanser hastanesindeki tıbbi cihazları parçaladı!

Terör devleti İsrail, Gazze'de her türlü hukuksuzluğa imza atıyor. Gazze’de soykırım yapan, 39 binden fazla masum insanı öldüren savaş suçlusu İsrail askerleri, Gazze’deki tek kanser hastanesinde tıbbi cihazları parçalayıp o anları gülerek kayıt altına aldı.

Gazze’nin güneyinde yer alan hastane şu anda İsrail ordusu tarafından askeri karargah olarak kullanılıyor.

İşgalciler, söz konusu görüntüleri kayda alıp hiçbir utanç duymadan sosyal medyada paylaştı.

https://youtu.be/5VuTCPpAGPw?si=8CRVn0ECBGaSkr5i

21 Temmuz 2024 Pazar

Ayten Alpman – Memleketim

Havasına suyuna taşına toprağına Bin can feda bir tek dostuma Her köşesi cennetim ezilir yanar içim Bir başkadır benim memleketim

Lay, lay, lay, lay lay, lay, lay, la La la lay lay ,la, la, lay la La, la, lay, lay, lay lay, lay, lay, lay, lay, la

Anadolu bir yanda yiğit yaşar koynunda Aşıklar destan yazar dağlarda Kuzusuna kurduna, Yunus'una Emrah'a Bütün âlem kurban benim yurduma

Lay, lay, lay, lay lay, lay, lay, la La la lay lay ,la, la, lay la La, la, lay, lay, lay lay, lay, lay, lay, lay, la

Mecnun'a Leyla'sına erişilmez sırrına Sen dost ararsan koş Mevlana'ya Yeniden doğdum dersin, derya olur gidersin Bir başkadır benim memleketim

Lay, lay, lay, lay lay, lay, lay, la La la lay lay ,la, la, lay la La, la, lay, lay, lay lay, lay, lay, lay, lay, la

Gözü pek, yanık bağrı Türkü söyler çobanı Zengin fakir hepsi de sevdalı Ben gönlümü eylerim gerisi Allah kerim Bir başkadır benim memleketim

Lay, lay, lay, lay lay, lay, lay, la La la lay lay ,la, la, lay la La, la, lay, lay, lay lay, lay, lay, lay, lay, la

Bir başkadır benim memleketim

https://youtu.be/cSHqZTEm0YY?si=_WOOK9-TsKUgTsLb

20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50'nci Yıl Dönümü Kutlu Olsun


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 20 Temmuz 1974 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen Kıbrıs Harekâtı anısına her yıl kutlanan 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlu olsun.

Kıbrıs Türkü'ne yönelik insanlık dışı katliamlara son vermek amacıyla Türkiye’nin uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülükleri uyarınca gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50'nci yıl dönümünde Kıbrıs Türk'ünün Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük, KKTC'nin kurulmasında ve Kıbrıs Barış Harekâtı’nda emeği geçen #KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs Barış Harekâtı kararını alan dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile başta şehitlerimiz ve bugün hayatta olmayan gazilerimiz olmak üzere harekâta katkıda bulunan askerlerimizi, kamu görevlilerimizi ve mücahitlerimizi rahmet, minnet, şükrânla yâd ediyorum.

Dün, bugün ve daima #KKTC’yle birlikteyiz!

https://youtu.be/TbblxfpXIDo?si=xS5h4HHkyPDx15U5

19 Temmuz 2024 Cuma

“Hiçbir kimse yoktur ki bir serçeyi yahut ondan daha büyük bir canlıyı haksız yere öldürsün de Yüce Allah ona bunun hesabını sormasın!”


Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi sizin gibi birer topluluktur.” (En’âm, 6/38.)

Kâinattaki her varlık gibi, hayvanlar da Yüce Allah’ın varlığına ve kudretine delil olarak anlam taşır. En küçüğünden en büyüğüne kadar her hayvan, Allah’ın eseri olarak değerlidir ve O’nun tarafından insana emanet edilmiştir. İnsanoğlu, hayvanlara karşı insaflı, şefkatli ve merhametli olmakla mükelleftir.

İslam, hayvanlara zulüm ve işkence anlamına gelen, onları yaratılış amacına aykırı biçimde zorlayan her türlü davranışı yasaklar. Resûl-i Ekrem (s.a.s), bir hadisinde bizi şöyle uyarır: “Hiçbir kimse yoktur ki bir serçeyi yahut ondan daha büyük bir canlıyı haksız yere öldürsün de Yüce Allah ona bunun hesabını sormasın!” (Nesâî,Sayd, 34.)

Evet, hayvanlar da tıpkı bizler gibi yeryüzünün sakinleridir. Onların da yaşama, korunma, barınma gibi temel hakları olduğunu unutmayalım. Varlık âlemine sevgi, şefkat ve ibret nazarıyla bakalım. Hiçbir canlıyı incitmeyelim. Zira her canlıya yapılan eziyetinde bir günahı ve ilâhî cezası vardır. Dinî, vicdanî ve insanî sorumluluğumuzu yerine getirerek Rabbimizin rızasına talip olalım.

Cumanız mübarek olsun.



16 Temmuz 2024 Salı

Süleyman'dan Hakkın Alır Karınca!


Osmanlı İmparatorluğu'nun en uzun süre tahtta kalan ve en büyük padişahı olarak kabul edilen Kanûnî Sultan Süleyman, Seyhülislâm Ebussuûd Efendi'den manzum bir beyitle Topkapı Sarayı'nın bahçesindeki meyve ağaçlarına zarar veren karıncaların yok edilmesinin dinen caiz olup olmadığını sordu.

Beyit şöyle: "Dirahta ger ziyan etse karınca Günah var mıdır ânı kırınca?" (Eğer karınca ağaca zarar verir, onu kurutursa onu yok etmenin bir günahı var mıdır?)

Şairliği de bulunan Ebussuûd Efendi, manzum soruya manzum bir cevap verdi: "Yarın Hakk'ın divanına varınca, Süleyman'dan hakkın alır karınca..."

https://youtu.be/oQGCCdSwgXs?si=pGVLSokebiAao6pg

15 Temmuz 2024 Pazartesi

Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 24/04/2017 Tarih ve 18745356-101.07.04-E.3778 Sayılı Kararı










15 Temmuz hain darbe girişimi öncesinde mülga İstanbul Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ve Genel Sekreterliğe bağlı kamu hastaneleri bünyesinde FETÖ/PDY yapılanmasını Sayın Cumhurbaşkanına, Sayın TBMM Başkanına, Sayın Başbakana, Sayın Sağlık Bakanına üç ayrı kez mektup göndermek mecburiyetinde kaldığımdan dolayı FETÖ/PDY Terör Örgütü Soruşturması kapsamında İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeliği, İstanbul Çekmece Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ve 672 Sayılı KHK ile kamu görevinden uzaklaştırılmış, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 02.08.2016 tarih ve 2016/85532 nolu soruşturma dosyası kapsamında gözaltına alınarak savcılık sorgularının ardından Nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nce yurt dışına çıkış yasağı ve karakola imza atmak suretiyle adli kontrol hükümleri uygulanmış olan İhsan BAKIR tarafından asılsız iddialarda bulunduğum gerekçesiyle verilmiş olan disiplin cezaları ile görev yeri değişikliği tecziye işlemlerinin kaldırılması ve sorumlu kamu görevlileri hakkında adli ve idari işlem başlatılması talebi ile 24/10/2016 tarih ve 11853 sayı ile kayıt altına alınan 2016/4599 nolu başvuru neticesinde Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 24/04/2017 tarih ve 18745356-101.07.04-E.3778 sayılı; “Verilen disiplin cezaları ile görev yeri değişikliği işlemlerinin nesnel ve adil bir şekilde yapıldığı hakkındaki şüpheler ile Fetullahçı Terör Örgütü hakkında vuku bulan güncel gelişmeler göz önünde bulundurularak tecziye işlemlerinin hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden tekrar incelenilmesi ile hukuka ve hakkaniyete aykırılığın tespit edilmesi halinde, mağduriyetin giderilmesi ve bu mağduriyete sebep olan sorumlu kamu görevlileri hakkında adli ve idari işlem başlatılması” kararı, SAĞLIK BAKANLIĞI ve TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU aracılığıyle İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü 6. Bölge Kamu Hastaneleri Başkanlığı’na da gönderilmesine rağmen 15 Temmuz ihanet girişimi sonrasında göreve gelmiş olmalarına rağmen 6. Bölge Kamu Hastaneleri Başkanlığı’nca Kamu Denetçiliği Kurumu kararı ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığını, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün 02/08/2021 tarihli ve 16453 sayılı yazısı ile öğrenildiğini 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün 8'inci sene-i devriyesi vesilesiyle tarihe kayıt düşmek adına tekraren üzülerek ifade etmek istiyorum.