Tüm
dünyada ilgi uyandıran Türk ve İslam âleminin en büyük mutasavvıflardan Mevlana
Celaleddin-i Rumi’ninöğretileri, evrensel mesajlarıyla tüm dünyaya
yayılmıştır.Onun acılara, kedere bakış açısı, cehaletin karşısında duruşu ve
tecrübelere verdiği önemden çıkarılacak çok ders var. Durup düşünmenize neden olacak öğretilerinde Mevlana’ya
göre;
“Nerde bir
akarsu varsa, bil ki orda bir yeşillik vardır. Nerede gözyaşı varsa, bil ki
rahmet yakındır!”
Ülkemizin dört bir yanında her türlü zorluğa ve olumsuzluğa
rağmen görevlerini özveriyle yerine getiren, yarınlarımızın teminatı olan
çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştiren istikbalimizin mimarı, fedakârlığın ve
sevginin timsali tüm öğretmenlerimizin #24KasımÖğretmenlerGünü'nü tebrik
ediyor, terör saldırılarında görevi başında şehit olan ve ahirete irtihal etmiş
bulunan öğretmenlerimizi rahmetle yâd ediyorum. Uzun yıllar hizmet edip bugün emekliliğini
yaşayan öğretmenlerimize sıhhat ve afiyet içinde uzun ömürler temenni ediyorum.
Müzisyen Yücel Arzen ile ABD'li şarkıcı Della Miles,
"Kudüs İşgal Altında"
adıyla bestesi aynı olan iki ayrı eser yayımladı.
Zaviye Film YouTube kanalında ortak isimle yayımlanan
eserlerden biri Türkçe diğeri ise İngilizce olarak hazırlandı.
Söz ve müziği Yücel Arzen'e ait olan Türkçe eseri yine
Arzen seslendirirken, sözleri Vugar Hasani'ye ait olan İngilizce eseri Della
Miles seslendirdi.
Yücel Arzen, sosyal medya hesabından yaptığı
paylaşımda, Türkçe eserin yayımlandıktan kısa bir süre sonra YouTube tarafından
kaldırıldığını belirterek, "Kaldırmışlar
videoyu. Demek doğru yoldayız. Düşünün; 3 dakika oldu. İzlenmiş. Yasaklanmış ve
yayınladığımız kanala 15 gün ceza vermişler." ifadelerini kullandı.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Merhamet edene Rahmân da merhamet eder. Siz yerdekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin.” (Tirmizî, Birr, 16.)
İstanbul Güngören’de bir saldırgan, eline aldığı sandalyeyle kendisini
tedavi eden kadın diş hekimini darp etti. Görüntülerde, hekimin ne kadar büyük
bir tehlike atlattığı görülüyor. 22 Kasım Dünya Diş Hekimliği
Günü öncesinde görevi başındaki bayan diş hekimine yapılan menfur saldırıyı lanetliyorum.
Şiddet uygulayan saldırganın
etkili ve caydırıcı bir şekilde cezalandırılmasını, sağlık
çalışanlarına yönelik fiziksel ve /veya psikolojik şiddetin son bulmasını bir kez daha yineliyor, saldırıya maruz kalan diş hekimi meslektaşımıza acil
şifalar diliyorum.
Bebek katili İsrail'in Gazze'ye yönelik acımasızca saldırıları sürerken, İslam dünyasının şu an içinde bulunduğu durumu merhum Abdulmetin Balkanlıoğlu Hoca, hayattayken verdiği sohbette gözler önüne sermişti. Rahmetli Abdulmetin Balkanlıoğlu Hoca, yıllar önce verdiği bu sohbetinde meğer bugün yaşananları özetlemiş! Mescid-i Aksa’da, Gazze'de, Filistin'de bugün yaşananları sanki o günlerde söylemiş! Mescid-i Aksa’ya neden sahip çıkmalıyız? Rabbimiz Mescid-i Aksa hakkında Kur'an-ı Kerim'de neler buyurmuş! Mescid-i Aksa’ya neden sahip çıkmalıyız?
Şifa
Hastanesi'nde imkânsızlıklar içinde yaşama tutunmaya çalışan onlarca prematüre
bebek, Dünya Prematüre Bebekler Günü’nde İsrail tarafından ölüme terk edildi. Dr.
Marwan Abu Saada, “36 prematüre bebek var. 39'du ancak üçünü kaybettik"
diyor. "İkisi, hastanede elektrik kesildiğinde oksijen yetersizliğinden
öldü. Üçüncüsü ise bağırsak enfeksiyonundan öldü. Hayatta kalan 36 prematüre bebeğin
ağırlıkları, 800 ile 1200 gram arasında. En küçükleri 28 haftalık.”
Dr. Abu Saada, hastane olarak bu bebeklerin hiçbirinin
ebeveyni ya da ailesiyle temaslarının olmadığını söylüyor. Savaşın karmaşasında
aileleri bulmak imkânsızlaşmış. Doktor, iki bebeğin bombardıman sonrası bulunup
hastaneye getirildiğini söylüyor. Diğer dört bebek ise ölen annelerinden
sezaryen ile kurtarılmış.
İnsanlık tarihinin şahit olduğu en büyük zulümlerden
biri bugün Filistin’de, Gazze’de yaşanıyor. Bütün dünyanın gözü önünde büyük
bir insanlık suçu işleniyor. Binlerce masum insan aynı anda can verirken insaf
ve vicdanını kaybetmiş dünya bu soykırımı sadece seyrediyor.
Ey mazlumların Rabbi! Zalim inkârcıları, Siyonist
katilleri ve küresel zorbaları kahr-u perişan eyle! Gazze'de tarihin en acımasız
soykırımını gerçekleştiren Siyonist zalimleri yerin dibine geçir Allahım!
İnsanlık
tarihinin şahit olduğu en büyük zulümlerden biri bugün Filistin’de, Gazze’de
yaşanıyor. Bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden masum insanlar vahşice
katlediliyor. Evler, camiler, okullar ve hatta hastaneler acımasızca
bombalanıyor. Bütün dünyanın gözü önünde büyük bir insanlık suçu işleniyor.
Binlerce masum insan aynı anda can verirken insaf ve vicdanını kaybetmiş dünya
bu soykırımı sadece seyrediyor.
İnanıyoruz
ki her karanlık gecenin nurlu bir sabahı vardır. Müslümanların bugün yaşadığı
sıkıntılar elbet sona erecek, zalimler dünyada da ahirette de acı bir akıbete
maruz kalacaktır. İnananlar, Allah’ın yardımıyla mutlaka galip gelecektir.
Bu mübarek Cuma gününde Rabbimize el
açıp şöyle niyaz ediyoruz:
Allah’ım!
Bütün dünyanın gözü önünde topluca katledilen mağdur ve mazlum Filistinli
kardeşlerimize yardım eyle!
Yeryüzünde
zulme uğrayan tüm mazlumlara imdat eyle! Vatanımızı, milletimizi ve bütün
insanlığı her türlü kötülükten muhafaza eyle!
Başta
Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere, ezilen, horlanan, zulmedilen, katledilen
Müslümanların üzerinden inkârcı zalimlerin baskısını, zulmünü kaldır Allahım!
Alçakça
yöntemlerle Filistinli kardeşlerimizi katletmeye devam eden ve Gazze'de tarihin
en acımasız soykırımını gerçekleştiren Siyonist zalimleri yerin dibine geçir
Allahım!
İnkârcı
Siyonist zalimlerin ve onların hamisi ve en az onlar kadar zalim Amerikalı
emperyalistlerin insanlar ve inananlar için hazırladığı tüm tuzakları boşa
çıkar! Onların tuzaklarını kendi başlarına geçir Allahım!
Ey
mazlumların Rabbi! Zalimler güruhuna karşı, mazlum Gazzeli kardeşlerimize ve
yüreği onlarla birlikte çarpan, onlarla birlikte ağlayan, onlarla birlikte
kanayan şu Müslümanlara yardım et!
Kahraman
Gazzeli mücahidleri sahipsiz bırakma! Onların ayaklarını sabit kıl!
Zalim
inkârcıları, Siyonist katilleri ve küresel zorbaları kahr u perişan eyle!
İnkârcı
ve işgalci zalimlere, Siyonist katillere ve destekçilerine çetin ve şiddetli azabını,
gazabını ve yakalamanı göster!
Ve
yâ Rabbi, Biz inananları bağışla!
Rahmetini
esirgeme üzerimizden…
Amin!
Ve selâmün ale’l-murselîn ve’l-hamdü lillâhi Rabbi’l- âlemîn.
Tüm
şehidlerimiz için, özellikle Gazze'de şehid düşen kardeşlerimiz için El-Fâtiha!
Düşünceleri
ile nesillere rehberlik eden, Türk şiirinin usta kalemi, büyük mütefekkir,
'Diriliş Şairi' Sezai Karakoç'u ahirete irtihalinin ikinci yıl dönümünde rahmetle
yâd ediyorum.
Leve Palestina:
İsveç'ten Filistin'e direniş şarkısı
Nasıra doğumlu söz yazarı George Totari, 1967'de İsrail ile Mısır
arasındaki savaş sırasında Filistin'den İsveç'e yerleştikten sonra,
Filistinliler ve İsveçlilerden oluşan 'Kofia' grubunu kurdu. Grubun 'Leve
Palestina' adlı şarkısı, Siyonist İsrail devletine karşı protestoyu dile
getiriyor. 1978'de yazılmış olmasına rağmen şimdi her zamankinden daha fazla
yankılanıyor. Gazze'yi hedef alan İsrail saldırılarının başladığı günden bu
yana yeniden dünyanın dört bir yanında hızla yayılan şarkı, İsveç'in her noktasında
da yeniden hatırlandı. İsveççe ve Arapça şarkı sözleri İsrail'in işgal
rejimine, Avrupalı destekçilerine ve müttefiklerine meydan okuyan bir mesaj
gönderiyor. Şarkının içinden şu sözlerle noktalayalım:
Ve biz toprağı ektik
Ve biz buğdayı biçtik
Limonları topladık
Ve zeytinleri sıktık
Bütün dünya bizim toprağımızı biliyor
Gönüllerimiz
Gazze için çarparken çağın muhacirleri olan Doğu Türkistan’ı unutmayalım…
Bugün
Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti'nin kuruluş yıl dönümüdür. 12 Kasım 1933'de
sancaklarına "İslâmiyet, Azadiyet, Adâlet ve Uhuvvet" yazarak, 4 ana
esas üzerine bir devlet kurduklarını dünyaya ilan etmişlerdi.
Kaşgar'da 12 Kasım 1933 tarihinde kurulup yıkılan Doğu
Türkistan İslam Cumhuriyeti tekrar 12 Kasım 1944’de Gulca'da kurulmuştur. Tekrar
Rus ve Çin işbirliği ile 1949 da Çin işgaline geçmiştir.
Bu
nedenle, iki Uygur Cumhuriyetinin kuruluş yıl dönümü “Doğu Türkistan Milli
Günü" olarak kutlanmaktadır.
12 Kasım 1933 Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti’nin ve tekrar
yine 12 Kasım 1944 Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin Kuruluşunun yıl dönümü ve bu
çifte cumhuriyetimiz, Doğu Türkistan Bağımsızlık Hareketinin meşruiyetini ve
haklılığını ispatlayan yegâne tapusudur.
Bugün anavatanlarında yalnızlaştırılan ve Çin’in devasa nüfusu
içerisinde “egzotik” etnik unsurlar hâline getirilen Uygur Türkleri, günümüzde
dünyada örneğine pek rastlanmayan otoriter rejimlerden birinin sömürge tebaası
konumundadır. Tibet ve İç Moğolistan gibi bölgelerde de benzeri uygulandığı
gibi, Doğu Türkistan’da da Müslüman Türklerin yüzlerce yıllık kültürel kimliği,
dili ve dini inançları tehdit altındadır.
Doğu Türkistan’da sivil, siyasi, ekonomik ve sosyal haklar
noktasında yaşanan insan hakları ihlalleri; keyfî tutuklamalar, işkence ve
idam, Doğu Türkistanlı genç kadınların Çin’in batı şehirlerine zorla transfer
edilerek ağır şartlarda çalıştırılması, işe alımlarda ve sağlık hizmetlerinde
ayrımcılık şeklinde görüldüğü gibi; “iki dilde eğitim” politikasıyla Uygur
dilinin tasfiye edilmesi, ibadet yasakları ve seyahat hakkının kısıtlanması
şeklinde de tezahür etmektedir.
Her ne kadar Türkiye realist çıkarlarını göz önünde
bulundurup Çin ile pragmatist adımlar atsa da Filistin ve Azerbaycan’da olduğu
gibi Uygur Türklerinin uluslararası kamuoyunda seslerini duyurabilmeleri için
daha çok mücadele vermeli, bu hak ihlallerine göz yummamalıdır. Zira Uygur
Türklerinin “dost” olarak görebileceği Türkiye dışında başka bir ülke yoktur,
ne yazık ki İslam dünyası da buna dahildir.
Bugün,
Uygur ve diğer Türk toplulukları, Çin'in soykırımına karşı mücadelelerini
sürdürmekte ve bu özel günü Doğu Türkistan Milli Günü olarak kutlamaktadır. Bu
zulmün son bulacağı ve Uygur halkının özgürce yaşayabileceği Üçüncü Doğu
Türkistan Cumhuriyeti, bölgenin ebedi barışı için şart olmuştur. Gök Bayrak'ın
tekrar hür bir şekilde dalgalanmasını nasip etmesini Yüce Allah'tan diliyorum.
12
Kasım 1933 Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti ve 12 Kasım 1944 Doğu Türkistan
Cumhuriyeti’nin de kuruluş günleri olan 12 Kasım #DoğuTürkistanMilliGünü’nü kutluyor,
esaretten bağımsızlığa giden yolun başlangıcı olmasını Cenab-ı
Hakk'tan niyaz ediyorum.
Bu
vesilesiyle Doğu Türkistan mücadelesinin tüm kahramanlarını, şehit ve
gazilerini saygı ve rahmetle yâd ediyorum.
Filistin topraklarını işgal eden ve Gazze’yi
açık hava hapishanesine dönüştürdükten sonra, hastane ve okul dahil tüm şehri
bombalayarak katleden İsrail’e tepkiler büyüyor. ABD ve Avrupa Birliğinin sesiz
kaldığı katliama ise ülkelerin halkları büyük tepki gösteriyor.
Filistin’in haklı davasına en güçlü desteği veren Türkiye, İsrail zulmüne karşı başlattığı boykot kararıyla örnek ülke olmayı sürdürüyor. Kamu, yerel yönetimler, üniversiteler ve bazı özel sektör kuruluşları İsrail’e destek veren firmaların ürünlerine yönelik boykot kararı
aldı. İsrail’in Filistin’deki soykırım ve katliamlarına karşı atılan boykot adımının önce tüm ülkeye ardından diğer devletlere dalga dalga yayılması bekleniyor.
Hangi ürünlerin boykot edileceğine ilişkin olarak 30 farklı dilde kullanılabilen bir web sitesi oluşturuldu. Boykot sitesinde araştırma yaptıktan sonra markalar delilleriyle birlikte siteye
yerleştirilmiş. Alternatifi olan markaların, alternatifi de konulmuş. Eksikler olabilir düşüncesiyle bu eksiklikleri gidermek adına da insanların mail yoluyla eksik olan markaları bildirme imkanı da sağlanılmış..
Hiç kimsenin hakkına girmemek adına detaylı araştırma sonrası boykot listesi oluşturulmuş..
Katil İsrail'in
Filistinlilere karşı uyguladığı soykırıma dünyanın farklı ülkelerinden gelen
tepkiler ve protestolar giderek artıyor. Amerika'nın Philadelphia kentindeki
sağlık çalışanları, ülkelerinin İsrail işgalini destekleme politikasını
protesto etmek ve Gazze'deki şehit ve yaralılara dikkat çekmek için şehir
meydanında yere yattılar. Sağlık çalışanları ellerine "Soykırımı
durdurun", "Filistinlilerin hayatı önemli" yazılı pankartlar
bulundurdu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk
başkanı, İstiklal mücadelemize önderlik eden, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı,
Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete
irtihalinin 85'inci yıl dönümünde saygı ve şükranla yâd ediyorum.
Sunucu ve yazar Bekir Develi, terör devleti İsrail'e destek veren Starbucks'a karşı başlatılan boykot hareketine yeni bir soluk kazandırdı. İstanbul'da bir Starbucks şubesine giden Develi, yanında getirdiği bluetooth hoparlörleri mağazanın tavan kısmında bulunan kablo muhafazasına yapıştırdı. Develi, yapıştırdığı hoparlörlerden,
"Değerli misafirler, hepinize merhabalar. Sizler için küçük bir hatırlatma mesajımız var. Şu anda bu kuruma ödediğiniz paralar Gazzeli bebeklere bomba, kan ve ölüm olarak gitmektedir. Duyarlılığınız için teşekkürler."
ifadeleriyle mağazada oturanlara ses kaydı dinleterek İsrail'in katliamlarına dikkat çekti. Ses kaydı İngilizce olarak da dinletilirken o sırada mağaza görevlilerinin hoparlörleri yapıştırıldığı yerden çıkardığı görüldü.
Galatasaray
Üniversitesi ve Türk Alman Üniversitesi öğrencileri, İsrail'in Gazze'deki
saldırılarını Türkçe, Fransızca ve Almanca hazırladıkları videoda anlattı.
Türkçe, Fransızca ve Almanca açıklamalarda bulunan
öğrenciler, "Filistin hakkında konuşmayı bırakmayın" mesajı verdi.
Videoda "Ölen sadece insanlar değil insanlık",
"İnsanlık görmezden geliniyor, bombalanıyor, öldürülüyor", "21.
yüzyılda Gazze, dünyanın gözü önünde ablukaya alınıyor", "İnsanlar
gıdasız, susuz, ilaçsız ve elektriksiz bırakılıyor", "Bebek katili
İsrail tarafından savaş suçu sayılan fosfor bombası kullanılıyor"
ifadeleriyle İsrail'in saldırıları anlatıldı.
Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın, Türkiye ziyaretine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Ulusal Kanal'a canlı yayın konuğu olan Cihat Yaycı, “Bu gecikmiş ziyaretin altında 'Gazze'nin boşaltılmasına Türkiye de tıpkı Suudi Arabistan ve Mısır gibi yardımcı olsun yani Filistinlilerin bir kısmını da siz alın' talebi çıkabilir.” dedi.
Cihat Yaycı'nın, Blinken'ın Türkiye ziyareti hakkındaki açıklamaları şöyle: “ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın Türkiye'ye gelmesi hayra alamet değildir. Bu gecikmiş ziyaretin altında ‘Gazze'nin boşaltılmasına Türkiye de tıpkı Suudi Arabistan ve Mısır gibi yardımcı olsun yani Filistinlilerin bir kısmını da siz alın’ talebi çıkabilir.
Zaten 8-10 milyon sığınmacı var, 500 bin de öyle gelsin diyen olursa bilin ki o ABD ve İsrail'in hizmetkarı kripto siyonisttir, kripto FETÖCÜ’dür. Filistinliler de Türk Milleti'ni örnek alsın. Çanakkale Savaşı’nda, İstiklal Harbinde, 12-13 yaşında çocuklar dahi cephelere gidip şehit olmuştur.
Ya ölürsün ama vatan toprağını düşmana terk etmezsin. İnsan 3 şey için tereddütsüz olarak ölür; Vatanı için, namusu için ve şerefi için! Biz Türk Milleti olarak atalarımızdan böyle öğrendik. Filistinliler de vatanlarını terk ettikleri an vatanlarını düşmana teslim ettikleri andır.”
Emperyalistlerin desteğini arkasına alan katil İsrail, Gazze'de 21. yüzyılın soykırımını yapıyor! Siyonist İsrail'in Gazze'de binlerce hasta ve sivilin bulunduğu Şifa Hastanesi yerleşkesinin giriş kısmına düzenlediği bombalama, Refah Kapısı’na giden ambulansların bombalanmasıyla aynı zamana denk geldi ve İsrail, bugün ambulans konvoylarını 3 kez bombaladı. Peş peşe gelen saldırılarda çok sayıda sivil hayatını kaybederken, bölgeden gelen ilk görüntüler yaşanan vahşeti gözler önüne serdi. Gazze Şifa Hastanesi’nin önü adeta can pazarı! Çok sayıda Şehid ve yaralı var...
Terör devleti İsrail, hiçbir insani ve ahlaki değer dinlemiyor. İnsanlık dışı bu barbarca katliam ve suçlar, insan haklarına önem verdiğini savunan ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplumun gözleri önünde işleniyor. Sivillerin, ambulansların, doktorların, hastanelerin her zaman korunması gerekiyor. İşgalci İsrail'in Gazze'de hayata geçirdiği bu insanlık dışı vahşi saldırılar, hiçbir gerekçeyle savunulamaz, hiçbir gerekçeyle meşru kılınamaz. Dünyanın gözleri önünde çocuk, kadın, sivil demeden bir millet yok edilirken dünya sessiz, İslam dünyası kör ve sağır!
Ey Siyonist İsrail, yerle yeksan olasın! Ahınız bütün insanlara bulaştı, kainat bu yükü kaldıramaz… Tarih bunu unutmayacaktır! Masum insanların, özellikle çocukların kanı yüzyıllarca İsrail’in, Gazze kasabı Netenyahu’nun elinde ve peşinde olacaktır. Allah seni kahreylesin ey İsrail, Allah Seni kahreylesin ey ABD! Zalimler için yaşasın cehennem!
Yüce Rabbimiz şöyle
buyurmaktadır: “İçinizden sadece zulmedenlere dokunmakla
kalmayacak olan bir musibetten sakının ve bilin ki Allah’ın cezası çok
şiddetlidir.”
(Enfâl, 8/25.)
Batı'nın İsrail’e kapsamlı askeri, mali, medya desteğinin yanı sıra diplomatik katkısına da dikkat çekilen Dünya Müslüman Alimler Birliği’nin "İslam ülkeleri yönetimlerinin Gazze’deki savaşa ilişkin yükümlülükleriyle ilgili fetvası" başlığıyla yayımladığı açıklamasında Arap ve Müslüman ülkelerin de Filistin'e benzer destekleri sunması talep edildi. http://v.aa.com.tr/3039463
Al Jazeera spikeri 41 saniyede İslam dünyasını özetliyor: “Sudan Mısır’dan kaygılı, Mısır Libya’yı gözlüyor. Libya BAE’den yönetiliyor, BAE Yemen’in yarısının yarısına hakim, diğer yarısı SA’da tutuklu. Suudi Arabistan (SA) Katar’ı kuşatmış durumda. Katar Esed’e karşı, Esed Lübnan’ı gözetliyor. Lübnan İran’ın vesayetinde! İran Irak’ı yönlendiriyor, Irak Türkiye’ye yöneliyor. Türkiye Hamas’ı himaye ediyor, Hamas Abbas’a karşı. Abbas Ürdün ile beraber, Ürdün İhvan’a karşı. İhvan Fas ile birlikte, Fas Cezayir ile değil. Cezayir İsrail’e karşı. İsrail hepsine karşı. Hepsi ise İsrail’i unutmuş durumda!”
Kanada'da yaşayan Mısırlı yazar, şair ve konuşmacı Amal Ahmed Albaz, tüm dünyanın gözü önünde Gazze'de yapılan soykırımı, kendine has yazdığı şiiri ve "zaman doluyor" temalı sunumuyla harmanlayarak anlattı.