31 Mart 2021 Çarşamba

Sayın Milletvekillerine İthaf Olunur!


Sayın Milletvekillerine ithaf olunur- Efendim, artık 68 yaşında, su katılmamış bir avanak, hakikî bir budala ve gayrikabil-i ıslah bir 'enayi' olduğumu itiraf ediyorum. Bana küçük yaşımdan itibaren 'beytülmal'ın mukaddesliğini öğretmişlerdi. Hiç kimse 'Devlet malı deniz, yemeyen domuz' dememişti.

Bütün ömrüm tâbir-i âmiyanesiyle 'eşşek gibi' çalışmakla geçti. Çalışma hayatımda tek gün dahi izin kullanmadım. Bir gece bile doyasıya uyuyamadım.

Kimileri bana 'uykusuz müsteşar' adını takıp uçup kaçtığımı söylerdi ama 'Ne akılsız adam yahu!' şeklindeki fısıltılar, her gün yüzlerce telefon konuşmasıyla çınlayan kulaklarıma kadar gelirdi.

Üzerinde 'T.C. Hükümeti' yazan kurşun kalemleri, silgileri ve kâğıtları, sadece resmî hizmetlerde, âdeta okşar gibi incitmemeye çalışarak kullanırdım.

Çocuklarım devlet malına ellerini dahi süremezlerdi. Plakaları kırmızı ve siyah renkli resmî arabalara bir defa dahi binmediler. Yüzlerine bakmaya kıyamadığım Mustafam ve Elifim, bir saat daha az uyuyup belediye otobüsleri ve okul servisleriyle okula gittikleri esnada, bendeniz müsteşarlık ve bakanlık yapıyordum. Bırakınız eşime araba tahsis etmeyi, evde devletin personelini çalıştırmayı; idarecilik ve siyaset hayatımda lojmanda oturmadım. Koruma görevlisi de kullanmadım. Arabamın önünde ve arkasında fiyakalı eskortlar hiç bulunmadı.

Meğer ben ne enayiymişim!...

***

Yaptığım enayiliklerin haddi hesabı yoktur... Meselâ, bendeniz milletvekiliyken -birkaç zarurî toplantı dışında- Meclis lokantasında yemek yemezdim. Zira, burada çalışanlar kamu personeliydi ve çok ucuz olan yemekler milletin kesesinden sübvanse ediliyordu. Sonra, çok beğendiğim halde, aynı gerekçelerle TBMM Sigarası da içmedim. Ceplerim şıkır şıkır metal jetonlarla dolu olarak dolaşır, özel görüşmelerimi kulisteki ankesörlü telefonlarla yapardım. O zaman 'beleş' cep telefonlarımız da yoktu.

Hiçbir hediyeyi kabul etmez; ya reddeder veya demirbaşa kaydettirerek devlete intikal ettirirdim. Yıllarca üst yöneticilik, müsteşarlık, bakanlık yaptım; hâlen evimde bu dönemlere ait -bronz plaketler dışında tek bir hatıra eşya göremezsiniz.

Benim anladığım mânâda siyasete 'Zengin girilir, fakir çıkılır'. Biz enayiler, devlet hizmetini ve siyaseti böyle anlıyoruz. Siyasî hayatımda önüme çıkan yüzlerce fırsatı teperek mal mülk edinmedim. Bilâkis, ANAP'taki Genel Başkanlık mücadelesinde, Bond çantalarda getirilen paraları reddederek, eşimin SSK kredisiyle aldığı Oran'daki daireyi; YDP'nin kuruluşunda da babamdan kalan Malatya'daki ev ile dedemden kalan Gaziantep'teki evin bana düşen hisselerini harcadım.

Bu arada, eşimin uzmanlığıyla ve alınteriyle hak ettiği 'Vakıflar Genel Müdürü' olarak tayin kararnamesini, nasıl engellediğimi de unutmayayım.

Sadece bununla kalsa neyse... ANAP döneminde, şiddetle muhalefetime rağmen çıkarılan 'kıyak emekliliği' reddedip tek maaşa devam ettim. Bu haksız uygulama hâlen devam ediyor. Başbakanlık Müsteşarı'yken, milletvekili maaşlarının buna göre ayarlanmasını gerekçe göstererek kendim için sözleşme yapmadım ve üç yıl müddetle emrimdeki daire başkanlarından bile daha az maaş aldım.

Meğer ben ne enayiymişim!...

***

Şimdi 70'ine merdiven dayadım. Hâlâ kirada oturuyorum. Kendime ait tek mülküm kitaplarım... Yani, sizin anlayacağınız, gerçek anlamda 'Dikili ağacım dahi yok'. Hizmet hayatım boyunca, muhatabımın bıyık altından gülerek dinlediği, 'Bu fukara millete ben bu masrafı hiç yaptırır mıyım?' lâfım vardı.

Sevgili okuyucularım, bu yazdıklarımı okuyup da sakın bütün bunlardan pişmanlık duyduğumu sanmayınız. Enayilik öylesine içime işlemiş ki geriye dönmek mümkün olabilse gene aynısını yapardım.

Beni bütün 'enayiliğime' rağmen kimseye muhtaç etmeyen Yüce Allahıma hamd ediyorum.

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/guzel/2013/05/14/meger-ben-ne-enayiymisim?f=sm&utm_source=twitter.com

28 Mart 2021 Pazar

Kelebekler Vadisi'ndeki suyu 33 yıl bedava kullanmışlar!


Muğla'nın Fethiye ilçesindeki dünyaca ünlü Kelebekler Vadisi'ne akan şelaleyi besleyen kaynağın, 33 yıldır Faralya Mahallesi'nde yaşayanlar ile otel ve pansiyon sahipleri tarafından içme ve sulama suyu olarak kullanıldığı ortaya çıktı.
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/kelebekler-vadisindeki-suyu-33-yil-bedava-kullanmislar-41773416

Ay yıldızlı formayla nice galibiyetlere!


2022 FIFA Dünya Kupası Elemeleri G Grubu ikinci maçında Norveç’i 3-0 skorla yenerek iki maçta 6 puan kazanan A Millî Futbol Takımı’mızı yürekten tebrik ediyorum. Harika oyun, muhteşem skor! Ay yıldızlı formayla nice galibiyetlere! Tebrikler #ŞenolGüneş! Tebrikler #BizimÇocuklar!

27 Mart 2021 Cumartesi

Berat Kandili Mübarek Olsun.


 

Af, arınma, mağfiret ve kurtuluş vesilesi olan Berat Kandili’ni tebrik ediyorum. Bu gece vesilesiyle her türlü dert, sıkıntı, musibet ve hastalıklardan berî olmayı diliyorum. Mübarek gecenin; ülkemiz, gönül coğrafyamız, İslâm âleminin birlik, dirlik ve beraberliği ile dünyada adalet, huzur ve barışın teminine vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.

26 Mart 2021 Cuma

Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için bu kadar fırıldak olmaya gerek yok!

“Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için bu kadar fırıldak olmaya gerek yok!”

#MuhsinYazıcıoğlu

https://youtu.be/KeeShpWEwdc

Merhum #MuhsinYazıcıoğlu’nu vefatının 12. yılında rahmet ile yâd ediyorum.


 

Türk siyasi hayatının önemli isimleri arasında yer alan, ömrünü “Nizam-ı Alem, İ'la'yı Kelimetullah” davasına adamış; her daim milli iradeden yana tavır koyan ve istikamet üzere çileli bir yaşam süren, vatan ve millet sevdalısı, değerli dava adamı merhum #MuhsinYazıcıoğlu’nu vefatının 12. yılında rahmet ile yâd ediyorum. Ruhu şâd, kabri nur, mekânı cennet olsun. Yüce Rabbimiz; ülkemize, İslâm âlemine, Türk dünyasına ve bütün insanlığa hizmet edenlerden razı olsun.

25 Mart 2021 Perşembe

İstanbul Sözleşmesi Gerçekleri!


İstanbul Sözleşmesi gerçekleri! İstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? https://youtu.be/gbPk0E3Cv1s

23 Mart 2021 Salı

Samiha Ayverdi Hanımefendiyi rahmet ile yâd ediyorum.


 

Türkiye’nin milli vicdanı, Türk-İslam münevveri ve mütefekkir yazarı Samiha Ayverdi Hanımefendiyi vefatının 28. yıldönümünde rahmet ile yâd ediyorum. Ruhu şâd, kabri nur, mekânı cennet olsun.

4 SORUDA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

İstanbul Sözleşmesi’ni, Gazeteci Erem Şentürk’ün dört soru ve cevap olarak 24 TV #ModeratörGece’de çok iyi izah ettiğini görüyoruz; @EremSenturk tebrikler! https://youtu.be/VuqSM5vgiI8


21 Mart 2021 Pazar

Özbek, Türkmen, Uygur, Tatar, Azer; bir boydur.

Özbek, Türkmen, Uygur, Tatar, Azer; bir boydur.

Karakalpak, Kırgız, Kazak; bunlar bir soydur.

Özbekistan, Türkmenistan diye kurmuşlar.

Anayurdum Türkistan'ı bölüp koymuşlar.


İnanmayın, aldanmayın ey Türk yiğitler.

Kırk yüz yıllık geçmişleri var olan Türkler.

Özbek, Türkmen, Uygur, Tatar, Azer; bir boydur.

Karakalpak, Kırgız, Kazak; bunlar bir soydur.


Türkistan, Kafkasistan ey güzel yurdumuz.

Sana kurban olalım hey anayurdumuz.

Özbek, Türkmen, Uygur, Tatar, Azer; bir boydur.

Karakalpak, Kırgız, Kazak; bunlar bir soydur.

 

https://youtu.be/t9RYxv_k_ZU

DÜNYADA NE KADAR MI TÜRK VAR?

Bugün tüm dünyada yaşayan Türk nüfusu 365.200.000’i bulmaktadır ki bu da Çinliler ve Hintliler’den sonra Türk Milleti’ni dünyanın en kalabalık üçüncü etnik grubu yapmaktadır.

 

A.                 BAĞIMSIZ TÜRK DEVLETLERİ

 

1)                  TÜRKİYE CUMHURİYETİ:

(Anadolu Türkleri-Oğuzlar)

Nüfus: 83.000.000

Başkent: Ankara

 

2)                  AZERBAYCAN CUMHURİYETİ:

 (Azeriler)

Nüfus: 12.000.000

Başkent: Bakü

 

3)                  KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ:

 (Kazaklar)

Nüfus: 17.400.000

Başkent: Astana

 

4)                  TÜRKMENİSTAN CUMHURİYETİ:

 (Türkmenler)

Nüfus: 6.000.000

Başkent: Aşkabat

 

5)                  ÖZBEKİSTAN CUMHURİYETİ:

 (Özbekler)

Nüfus: 31.000.000

Başkent: Taşkent

 

6)                  KIRGIZİSTAN CUMHURİYETİ:

 (Kırgızlar)

Nüfus: 6.200.000

Başkent: Bişkek

 

7)                  KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ:

 (Oğuzlar)

Nüfus: 300.000

Başkent: Lefkoşa

 

 

B.                  ÖZERK TÜRK CUMHURİYETLERİ:

 

1)                  ALTAY CUMHURİYETİ:

 (Altay Türkleri)

Nüfus: 300.000

Başkent: Gorno-Altaysk

 

2)                  BAŞKORTİSTAN:

Bayrak (Başkırlar)

Nüfus: 5.300.000

Başkent: Ufa

 

3)                  KABARDEY-BALKARYA CUMHURİYETİ:

(Balkarlar)

Nüfus: 1.200.000

Başkent: Nalçik

 

4)                  ÇUVAŞİSTAN CUMHURİYETİ:

 (Çuvaşlar)

Nüfus: 1.800.000

Başkent: Şupaşkar

 

5)                  DAĞISTAN CUMHURİYETİ:

Nüfus: 3.500.000

Başkent: Mahaçkala

 

6)                  DOĞU TÜRKİSTAN:

Kokbayarlar (Uygur Türkleri-Türkmenler)

Nüfus: 30.000.000

Başkent: Urumçi

 

7)                  GAGAVUZYA:

Gagavuzlar (Gök-Oğuzlar)

Nüfus: 200.000

Başkent: Komrat

 

8)                  HAKASYA:

(Hakaslar)

Nüfus: 600.000

Başkent: Abakan

 

9)                  KARAÇAY- ÇERKES CUMHURİYETİ:

 (Karaçaylar-Çerkesler)

Nüfus: 700.000

Başkent: Çerkessk

 

10)              KARAKALPAKİSTAN:

(Karakalpaklar)

Nüfus: 1.400.000

Başkent: Nukus

 

11)              NAHCİVAN:

(Azeriler)

Nüfus: 500.000

Başkent: Nahcıvan

 

12)              TATARİSTAN:

(Tatarlar)

Nüfus: 4.500.000

Başkent: Kazan

 

13)              TUVA CUMHURİYETİ:

(Tuvalar)

Nüfus: 388.000

Başkent: Kısıl

 

14)              YAKUTİSTAN:

 (Sibirler-Yakut Türkleri)

Nüfus: 1.200.000

Başkent: Yakutsk

 

 

C.                  TÜRK AZINLIKLARI:

 

1)                  GÜNEY AZERBAYCAN TÜRKLERİ:

Azerbaycan Cumhuriyeti dışında İran’da varlığını sürdüren ve 30.000.000 nüfusuyla en büyük Azeri topluluğunu oluşturan Türk toplumu.

 

2)                  KAŞKAYLAR:

İran’da varlığını sürdüren Türk topluluğu. İran’da 2.500.000 Kaşkay Türkü yaşamaktadır.

 

3)                  NOGAYLAR:

Rusya Federasyonu, Türkiye, Romanya ve Türkî Cumhuriyetler’de yaşamaktadırlar. Toplam sayıları 400.000 civarındadır.

 

4)                  AHISKA TÜRKLERİ:

Türkiye dışında, Rusya, Türkî Cumhuriyetler, Avrupa ve ABD’de yaklaşık 500.000 civarında populasyonu olan topluluk.

 

5)                  BALKAN TÜRKLERİ:

 Yunanistan, Bulgaristan ve eski Yugoslav devletlerinde yaşayan Türkler. 1.000.000 civarındadır.

 

6)                  IRAK TÜRKMENLERİ:

Irak’ta Musul - Kerkük başta olmak üzere varlığını sürdüren Türklerdir. 3.500.000 civarında bir populasyondur.

 

7)                  KAÇARLAR:

İran’ın bir dönemine damgasını vuran Türk boyu. Günümüzde İran’da 25-30.000 Kaçar Türkü yaşamaktadır.

 

8)                  KARAY TÜRKLERİ (KARAİMLER) :

Dini inanış olarak Museviliği seçen Türk halkı. Bugün başta Rusya ve İsrail olmak üzere dünyada 100.000 civarında Karay Türk’ü bulunmaktadır.

 

9)                  KIRIMÇAKLAR:

Bir başka Yahudi Türk boyu. Karaimler ile akraba olup özellikle Kırım’da yaşamaktadırlar. Günümüzde sayıları 10.000 civarındadır.

 

10)              KAMUK TÜRKLERİ:

Rusya - Kafkasya - Dağıstan’da yaşayan Kıpçak Türkleri'dir. Nüfusları 500.000 civarındadır.

 

11)              SALARLAR:

Çin’de varlığını sürdüren ve sayıları 200.000 civarında olan Türk topluluğu.

 

12)              DOLGANLAR:

Rusya’nın en kuzeyinde yaşayan ve Sibir Türkleri ile akraba olan sayıları 10.000’i bulan Türk topluluğu.

 

13)              ŞORLAR:

Sibirya’da yaşayan ve günümüzde nüfusları 20.000 civarında olan Türk topluluğu

 

14)              SURİYE TÜRKLERİ:

 Günümüzde sayıları 3.700.000’i bulan Oğuz Türkmenleridir.

 

15)              UYGURLAR:

Çin’de yaşayan ve sayıları 20.000 civarında olan Türk topluluğu.

 

16)              TEREKEMELER:

Günümüzde ekseri Rusya’da yaşayan ve sayıları 1.000.000 civarında olan Kıpçak topluluk.

 

17)              HALAÇLAR (KALAÇ) :

İran - Afganistan’da yaşayan ve sayıları 200.000’i bulan Türk topluluğu.

 

18)              ŞAHSEVENLER:

 İran’da yaşayan sayıları 300.000’i bulan Azeri halkı.

 

19)              NAYMANLAR:

 Moğolistan, Kazakistan, Türkiye ve Rusya’da yaşayan ve sayıları 3.000.000’u bulan topluluk.

 

20)              AVRUPA TÜRKLERİ:

 Almanya başta olmak üzere Avrupa’da yaşayan kandaşlarımızdır. Nüfusları 9.000.000 civarındadır.

 

 

D.                 BUNLARIN DIŞINDA POPULASYONLARI KAYDA DEĞER OLMASA DA KENDİ GELENEK VE GÖRENEKLERİNİ SÜRDÜREN BİRÇOK TÜRK TOPLULUĞU VARDIR. GENELDE ESKİ SOVYET COĞRAFYASINDA YAŞAYAN BU TOPLULUKLARIN BİR KISMININ İSİMLERİ;

 

Tofalar - Yaka Türkmenleri - Afganistan Türkmenleri - İlu Türkleri - Aynallu Türkleri - Aymaklar - Hamseler - Stravopol Türkmenleri - Teleütler - Çulimler - Barabalar - Öngütler - Kızıllar - Hoşballar - Biltirler - Kamasinler - Çulımlar sayılabilir.

 

Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılmıştır.

20 Mart 2021 Cumartesi

#İstanbulSözleşmesi

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent TURAN: #İstanbulSözleşmesi'nde sözleşmenin feshi de düzenlenmiş ve fesih yetkisi, Meclis onayı ile yürütme erkine/Cumhurbaşkanına verilmiştir. Yani Cumhurbaşkanı, Meclisin verdiği yetkiyi kullanmıştır. https://youtu.be/Jh97XugSaj4

19 Mart 2021 Cuma

Mimar Sinan, bu dönen terazi taşlarını tasarladığı camilere entegre etti

Mimar Sinan, bu dönen terazi taşlarını tasarladığı camilere entegre etti. Silindir taştan oluşan deprem terazilerinin dönmemesi, binanın zarar gördüğü anlamına geliyor. https://youtu.be/hG15evwrRkU

17 Mart 2021 Çarşamba

#ÇanakkaleGeçilmez

18 Mart Deniz Muharebesi ve Zaferi

#RachelCorrie'yi minnetle yad ediyorum.


Milyonlarca müslümanın yapmaya cesaret edemediğini korkusuzca yapan; abluka altındaki Gazze Şeridi'nde Filistinli bir ailenin evinin yıkılmasını önlemek isterken İsrail buldozeriyle ezilerek öldürülen, dünyanın bütün çocukları için bir direniş başlatan koca yürekli yiğit kadın ABD'li barış aktivisti #RachelCorrie'yi vefatının sene-i devriyesinde saygı ve minnetle yad ediyorum.

16 Mart 2021 Salı

Prof. Dr. Mehmet Boynukalın

Herkes işini yapsın, herkes işine baksın. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi Baş İmamı Kurra Hafız Prof. Dr. Mehmet Boynukalın, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesidir.

“Sen güzellikle sözünü söylersin; Arif olan ders alır, Cahil olan tavır!”

Tapduk Emre Hz. (k.s.) 

https://youtu.be/riuF7nUb9zM

14 Mart 2021 Pazar

14 Mart Tıp Bayramı Kutlu Olsun


 

14 Mart Tıp Bayramı’nı, salgınla geçen bir yılın sonunda karşılıyoruz. Pandemi sürecinde doktor meslektaşlarımızın özverili çalışmalarına karşılık salgının başlangıcından itibaren 150 binden fazla sağlık çalışanının hastalandığı ve 385 sağlık çalışanının yaşamını kaybettiği bilinmektedir. Her şeyden evvel, insanların hayatını kurtarmak için can veren hekimlerimizi ve tüm sağlık mesleği mensuplarımızı rahmetle yâd ediyorum. 

 

İnsan hayatı ve toplum sağlığı için hizmet veren hekimlerimiz, zor olduğu kadar onurlu ve saygın olan bu görevi yerine getirmektedir. Bugün, ülkemiz insanına sunulan sağlık hizmeti kalitesi öncesiyle mukayese edilemeyecek düzeyde artmıştır. Bu olumlu gelişmede insan sağlığının korunması ve hastaların sağlığına kavuşması için gecesini gündüzüne katarak mesai sarf eden doktor meslektaşlarımızın gösterdikleri gayretin önemi büyüktür. 

 

İnsan sağlığı için özveriyle hizmet eden, en temel insan hakkı olan yaşama hakkının korunmasında insanüstü gayretler ve titizlik gösteren değerli doktor meslektaşlarımızın, en temel insan hakkı olan yaşama hakkının korunmasında ve bu hakkı kullanmamızda gösterdikleri titiz ve insanüstü gayretleri her türlü övgünün üzerindedir. 

 

Hekimler, insan hayatında sağlığın önemiyle birlikte her dönemde öne çıkmış, hekimlik her zaman kutsal, saygın ve onurlu bir meslek olarak görülmüştür. Bugün de bu kutsal görevi icra eden hekimlerimiz, bilgi ve becerileriyle toplum sağlığını tehdit eden risklere karşı toplumun bilgilendirilmesinde, koruyucu önlemler ile vatandaşlarımızın sağlığının korunmasında ve gerektiğinde kaybedilen sağlıklarının yeniden kazanılmasında başrol oynamaktadır.  

 

Doktor meslektaşlarımızın özverili çalışmalarına karşılık; hekimlerimiz, bir tıp bayramına daha hüzünle girmenin burukluğunu yaşamaktadır. Bir yanda pandemi kaynaklı ağır iş yükü ve can kayıpları, diğer yanda yıllara sari çözüm bekleyen; hekim meslektaşlarımızın emeği ve alın terinin karşılığı olan, emekliliğe yansıyacak maaşa zam şeklinde tek ödeme, döner sermayede iyileştirme, hak ettikleri yıpranma paylarının verilmesi, hekimlerin emekli olduktan sonra insanca onurlu bir hayat sürmeye yetecek emekli aylığı bağlanması, şiddetten arınmış bir sağlık ortamının temin edilmesi beklentisi vb kronik sorunlarının çözülmesi ile mesleklerini severek yapmalarının yanında bayramlarını bayram gibi kutlamak ve hayatlarını müreffeh bir şekilde sürdürmek istiyorlar. Hak etmediklerini ya da hakları olmayanları değil, alın terlerinin karşılığını istiyorlar. 

 

Çok zor ve uzun bir eğitim sürecinden geçerek, büyük özverilerle çalışan hekimlerimizin sorumluluklarının ağır olduğunu biliyoruz. Doktor meslektaşlarımız, yüreklerindeki insan sevgisi ile böylesine meşakkatli bir mesleği azimle ve fedakârca yerine getirmektedirler. Bu sebeple emeklerinin değerini ölçmenin de mümkün olmadığını ifade etmek istiyorum. 

 

2021 yılı tıp bayramının da halen devam etmekte olan pandemi ile savaşta yılmadan, mesleğe başladıkları ilk günkü heyecanlarıyla insan hayatı için çalışan hekim meslektaşlarımızın, sorunlarını çözmede adım atılmaya başladığı bir gün olmasını istiyor ve temenni ediyorum.

 

Bu duygu ve düşüncelerle İyi hekimlik değerlerinin gözetildiği, emeğinin karşılığı alınarak çalışılacağı, şiddetten arınmış bir sağlık ortamını hep birlikte sağlayacağımıza olan inançla bu kutsal, saygın ve onurlu mesleği büyük bir özveriyle yerine getiren doktor meslektaşlarımızın #14MartTıpBayramı'nı içtenlikle tebrik ediyor; sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum. 

 

https://youtu.be/bfF_9ZhfcVk

13 Mart 2021 Cumartesi

M. Akif Ersoy'un Türk milletine emanet ettiği çocuklarının yaşamlarından kahredici bir kesit…


 

Yıl 1962.. Cağaloğlu'ndaki bir köşe yazarının odasına üstü başı bakımsız, kirli sakallı biri girer. Adını söyledikten sonra yazardan kendisine yardım etmesini ister. Köşe yazarı, karşısındakinin içler acısı durumundan büyük üzüntü duyar. Cüzdanını çıkararak istediği kadar alması için adama uzatır. O da uygun bir miktar para alarak iki büklüm gözden kaybolur. Birkaç ay sonra tek sütunluk bir gazete haberi köşe yazarının gözüne çarpar.. Haberde, İstanbul sokaklarında, bir çöp bidonunun yanında bulunan bir cesetten söz edilmektedir. Fotoğrafa dikkatle bakar, bu, para istemek için kendisine gelen adamdan başkası değildir.. Emin Ersoy'dur.. Mehmet Akif Ersoy'un oğlu Emin Ersoy!

 

Yıl 1985... Üsküdar Belediyesi, emekli maaşıyla geçinmeye çalışırken hastalanan, zor ve bakımsız günlerin ardından gözlerini hayata kapayan bir adamın cenazesi ortada kalmasın diye tüm masrafları karşılar.. O unutulan insan, Tahir Ersoy'dur.. Mehmet Akif Ersoy'un torunu!

 

Yıl 1991.. Beyoğlu'nda bir evin kiracıları, kirayı ödeyemedikleri için sokağa atılırlar.. Onlar, Mehmet Akif Ersoy'un kızı ve torunlarıdır !.. İşte sizlere, "İstiklal Marşı" için devletin verdiği para ödülünü almayan, ticarete alet olmasın diye de, "İstiklal Marşı"nı kitabına almayan Mehmet Akif Ersoy'un Türk milletine emanet ettiği çocuklarının yaşamlarından kahredici bir kesit…

 

-Sunay Akın-

 

https://www.ogretmensitemiz.com/yasam/yil-1962-cagaloglundaki-bir-kose-yazarinin-odasina-ustu-h7996.html

Bedirhan Gökçe - Müslümanlar neden böyle perişan?

 

Müslümanlar neden böyle perişan?

Sebebini sorup arıyor muyuz?

Bence bu işin sebebi Müslüman,

Acaba farkına varıyor muyuz?

 

Müslümanlık çünkü adımız bizim,

Adımız gibi mi tadımız bizim?

Eksik mi dedimiz, kodumuz bizim?

Fitnesiz, fesatsız duruyor muyuz?

 

İslâm'ın şartı beş, imanın altı,

Diyerek işleriz her türlü haltı;

Aklımıza gelmez toprağın altı,

Emaneti sağlam koruyor muyuz?

 

Esiri olmuşuz malın, servetin,

Zinanın, şehvetin, kovu, gıybetin;

Vatanın, milletin, dinin, devletin,

En ufak işine yarıyor muyuz?

 

Bu devirde, kimin kötü hali var?

Şimdi, itin bile özel yalı var;

Hepimizin, iyi-kötü malı var,

Fitreyi, zekâtı veriyor muyuz?

 

Birbirine düşman zenginle fakir,

Birinde hamd eksik, birinde şükür;

Hepimizde ayrı, değişik fikir,

Birlikte üç adım yürüyor muyuz?

 

Elin gözündeki çöpleri tek, tek,

Görüp gösteririz, kaçırmayız pek;

Kendi gözümüzde mertek var, mertek,

Biz, bizdeki suçu görüyor muyuz?

 

Neyi öğreniyor, neyi duyuyor,

Karnı evde, beyni nerde doyuyor;

Oğlumuz, kızımız, nasıl büyüyor,

Üstüne kol kanat geriyor muyuz?

 

Kitabımız Kur'an ilim kokuyor,

Kaç müslüman günde açıp okuyor?

Okuyan da işte öyle okuyor,

Mânasına kafa yoruyor muyuz?

 

Madem ki her nefis Hakk'tan hediye,

Dünya için Hakk’ı unutmak niye;

Bugün Allah için ne yaptım diye,

Akşam kendimize soruyor muyuz?

 

Arif olan ham laf etmez gardaşım,

Bir destanla bu dert bitmez gardaşım;

Müslümanım demek yetmez gardaşım,

Müslümanca hayat sürüyor muyuz?

 

-Ozan Arif-

 

https://youtu.be/ssKZoYJ8Km4