Yemen'de 2015’ten bu yana şiddeti artan bir
savaş devam ediyor. 2020'de COVID-19 salgınının olumsuz etkileri devam eden
şiddetli çatışmaların üzerine eklendi. Neredeyse bütün ülke; yani 12.2
milyonu çocuk olmak üzere nüfusun %80’i olan 24 milyon kişi insani yardıma
ihtiyaç duyuyor. http://v.aa.com.tr/2539289
Buket
Aydın'ın Haber Global’de Koltuk programının konuğu Gazeteci- Yazar Abdurrahman
Dilipak'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Ben
bu tartışmaların hiçbir yerinde değilim. Din adamı tavrı benim hiç hoşuma
gitmiyor. Bunun kadın ve erkek üzerinden tartışılması da hiç hoş bir şey değil.
Özellikle de politikacılar ne söyledikleri kadar, söylediklerinin nasıl
anlaşılacağına da dikkat etmeleri gerekir. Çünkü politikacılar vekaleten bir
şey yapıyorlar. Temsil ettiği kitlede onu seçer ya da seçmez. Burada asıl
patron hitap ettiği o kitle. Burada doğru olan Diyanet'in görevlendirdiği
Ayasofya Camii imamının söyledikleridir. Cinsiyetinden bağımsız. Çünkü o kendi
görüşünü değil, dini bir kuralı hatırlatıyor.
Başkalarının
ne yaptığı beni ilgilendirmiyor. Benim inanç değerlerime yönelik bir tehlike
algılıyorsam, bir tehdit algılıyorsam karşımda bunu kadın ya da erkek üzerinden
konuşmaya gerek yok. O tehdit nereden geliyorsa ona tepki veririm. Birilerinin
bana dün iyilik etmesi bugün kötülük etme hakkı vermez ona.
Ben
de birisine haksızlık yaparsam, elbette beni eleştirme hakkına sahiptir. Ama bu
farklılıklarımız tartışma konusu olacaksa dünyayı birbirimize cehennem etmek
hiçte zor değil. Önemli olan farklılıklarımıza rağmen barış içinde
yaşayabilmektir. O da birbirimizi anlamak ve dinlemekle mümkündür. Sonra da
birbirimize karşı dikkatli olmakla.
Ben
muhafazakar değilim ve muhafazakar kısma da hitap etmiyorum. Oradan beni
izleyenler olabilir. Onların da kim olduğuyla ilgilenmiyorum. Ben sağcı
değilim, muhafazakar değilim, solcu değilim. Benim istikametim aynı. Ama aynı
yerde durmuyorum. Ben dindarım. Hayatımdan daha değerlidir benim dinim. Benim
kişiliğim o.
Cinsiyet
eşitliği kelimesi değil, toplumsal cinsiyet eşitliğidir. İstanbul sözleşmesinde
toplumsal cinsiyet dediğiniz LGBT'den ve plustan ibarettir. Ben öyle bir
kavramı reddediyorum. Hazreti Lut'u peygamber kabul ettiğim için Hz.Lut'un
onlar için söylediklerini aynen tekrarlıyorum. Cinsiyet eşitliği dediğinizde
ben hiçbir zaman eşitliği kabul etmedim. Allah parmak uçlarımız gibi farklı
yarattı.
Eşitlik
yok. O bize batının dayattığı bir aldatmaca. Adalet ve Allah önünde zaten
herkes eşit.
Kim
o işte daha ehil ve kim daha layıksa o. Bunun kadını, erkeği yok. Haksızlık
kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun.
Çünkü
bu Allah'a karşı, Resulüne karşı bir komplo. Yeni dünya düzenine geçişte
ailesiz toplumu öngörüyor. Kadını erkeğe düşman yapıyor.
Cinsel
deneyim, tercih ve yönelimi özgürleştirecek ama öbür taraftan aile içerisinde
cinsiyet değişimi yapıp kadın özgür kalacak. Evlilik devam edecek. Böyle bir
şey yok. Birey inanç, ahlak ve gelenekten bağımsız olarak kişinin
tanımlanmasıdır. Bunun tanımı nedir? Bu insan değil, bu transhümanizmdir.
Hakkı
cinsiyetle etiketlemeyin. Bir insan hayvanı işkence ederek öldürüyorsa o,
hayvandan da aşağıdır. Ben insancı da değilim. Ben Müslümancı da değilim. Ben
hümanist de değilim. Ben Hak'ka taptım. Eğer hayvana haksızlık ediyorsa ben o
hayvandan yanayım. Hayvan hakları, kadın hakları, erkek hakları, çocuk hakları
olmaz. Öyle şey olmaz.
İstanbul
Sözleşmesini savunan seçimi kaybeder. Babacan'a oy vermez. Davutoğlu bunu
reddetmedikçe oy alamaz. AK Parti bunu değiştirmedikçe seçimi kaybeder.
Kadınlar
sadece çocuk doğurmazlar. Toplumu doğururlar. Her kadın ve erkek, bir başka
kadının eseridir.
Tarihte
de böyleydi bu. Günümüzde de böyle. Gelecekte de böyle olacak. Bazıları
yoksulken dindar gözüküyor. Serveti bulunca dünya daha tatlı geliyor. Bazıları
zenginken biraz daha cömert gözüküyor. Ama yoksullaşıverince, bulduğunu
kaybedince bir anda kişiliği değişebiliyor. Güç ve servet her zaman insanlar
için zor imtihandır.
Benim
her kesimden dostlarım ve tanıdığım insanlar var. Farklı dini, ideolojik,
politik... Ben özellikle bana yakın çevrelerde, onların tabanlarında daha
etkiliyimdir. Herhangi bir grup aidiyetim yoktur. Sivil bir kişiliğim var.
Benim mesajlarıma dikkat ederler. Benim kendi tabanıma olan bu etkim birilerini
rahatsız eder. Çünkü söylediğim sözün toplumda karşılığı vardır. Çünkü ben
topluma yalan söylemedim. Eksik söylediğim şeyler olmuştur ama yalan
söylemedim.
Birileri
derken tek bir kesim değil. CHP'yi de rahatsız eder, MHP'yi de rahatsız eder.
İYİ Parti'yi de rahatsız eder. AK Parti'yi de rahatsız eder. Ben AK Partililere
karşı bir şey yapmıyorum. Söylediğim sözden birileri rahatsız olabilir. Kastım
da onları rahatsız etmek değil.
Helalleşmenin mahkemeden dava kazanmaktan daha üstün olması gerektiğini dile getiren Türk edebiyatının usta yazarı Alev Alatlı: Her yasal olan hak, helal değildir. Mühim olan helalleşmektir! https://youtu.be/cuvIc8PYTYs
Ömrünü “Nizam-ı Alem, İ'la'yı Kelimetullah” davasına adayan, her daim milli iradeden yana tavır koyan ve istikamet üzere çileli bir yaşam süren, vatan ve millet sevdalısı, kıymetli siyaset ve dava adamı, Büyük Birlik Partisi’nin kurucu lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu, şehadetinin sene-i devriyesinde rahmetle ve duayla yâd ediyorum.
Türkiye’nin
milli vicdanı, Türk-İslam münevveri ve mütefekkir yazarı Samiha Ayverdi
Hanımefendiyi, ahirete irtihalinin sene-i
devriyesinde rahmetle ve duayla yâd ediyorum.
Türk Kültüründe Ergenekon’dan çıkışı temsil eden, Göktürklerden
günümüze her yıl Mart ayının 21’nde kimi zaman Bahar Bayramı, kimi zaman Toprak
Bayramı adlarıyla varlığını idame ettiren; umudun, birlik, dirlik, dayanışmanın, bereket, bolluk, paylaşmanın
simgesi ve baharın
gelişinin müjdecisi #NevruzBayramı
kutlu olsun.
Kadim medeniyetimizin ortak neşesi
Yeni Gün’ün, ülkemizde, gönül coğrafyamızda birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin
pekişmesine vesile olmasını diliyorum.
Büyük İslam alimlerinden Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, ‘ışık hadisesi’ veya ‘güneş
hadisesi’ olarak bilinen sistemle ilgili olarak, "Yeni yılın ilk güneşi,
eğer hocamın başucuna düşmezse ben o güneşi neyleyim!" diyerek hocası
İsmail Fakirullah Hazretlerine karşı olan saygısını göstermiştir.
Türkiye’nin zor dönemlerinde milletin safında yer alan, yaşamı boyunca demokrasiden yana olan, 28 Şubat postmodern darbesine karşı cesaretle duran, hak ve hakikati savunan duruşuyla milletimizin gönlünde yer edinen, her zaman hukuksuzluğa karşı adaletin yanında cesur tavrı, nezaketi, mütebbesim çehresi, aydın kişiliği, örnek duruşu ile siyasi tarihimize geçen, gerek bürokraside, gerekse de siyaset alanında Türkiye’ye önemli hizmetleri geçmiş olan siyasi tarihimizin mümtaz simalarından, kıymetli devlet, siyaset ve millet adamı, Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcülüğü, Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı görevlerinde bulunan merhum Hasan Celal Güzel Beyefendiyi, ahirete irtihalinin sene-i devriyesinde rahmetle ve duayla yâd ediyorum. https://youtu.be/NIQgSg4ZWNQ
Türkiye,
bütün dünyaya aşı satacak... Ahlatçı gururlu: Devletimin
dış borcu kapanacak."Çorum... Aşı... Ahlatçı" olayını 3 kişi ayrıntılı olarak
biliyor...
Yakından izliyor. 1. Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan. 2. Sağlık Bakanı Fahrettin
Koca.3. Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank.Aşının adını... Erdoğankoyacak.
***
Nano teknoloji
Dünyanın merkezi Çorum'dayız... Evet... Şehirde, "Böyle yazılar"
var.
"Dünyanın merkezi."
"Dünyanın merkezine hoş geldiniz." Ahmet Ahlatçı... Ankara'ya gidiyor...
"Devlete" aşı ve "Diğer çalışmalar" için bilgi vermeye.
Oğul Ahlatçı... Ahmet
Emin... Bizimle birlikte.
"Çalışmaları" anlatıyor.
Yine... "Nano teknoloji."
Son derece önemli.
Ve yine... "Devlet"
yakından ilgili.
***
Çelik yelek
Güvenlik güçleri kullanıyor... Ağırlığı 8 kilo.
"Çorum-Ahlatçı-AR-GE-Nano teknoloji" değişik madenler
kullanarak, "Yeni bir çelik
yelek" üretti.
1. Ağırlığı... 700 gram.
2. Alıcısı çok... Bütün dünya.
3. Ahlatçı
karar verdi: Önce ülkemin ihtiyacını
karşılayacağım.
4. Devletle
sözleşme imzalandı...
18 Şubat'ta... Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile.
Yeni, hafif, yüksek teknoloji ürünü çelik yelek... Testlerden geçti... "Klasik-8 kilolukyelekten"
çok daha sağlam.
***
Ortaklık modeli
Çorum denilince akla leblebi gelir.
Çeşit çeşit... Tuzlu...
Biberli... Şekerli... Naneli... Limonlu...
Portakallı... Susamlı...
Çikolatalı... Say say bitmez.
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Başaran dedi ki:
Leblebiden gelen sıcakpara, sermaye oldu, sanayiyeyöneldi.
Çorum...
Ortaklıkla büyümenin rol modeli.
Altın... Makine... Tekstil...
Döküm... Toprak sanayii... 130 ülkeye ihracat.
***
Gündem
Nedir?.. Siyaset midir?.. Erken seçim midir?.. Yeni partiler midir? Sokaktaki
adam... Sanayici... Marketçi... Şoför... Kasap ne diyor?
Milletin derdi, ekonomi...
Ve korona.
Erken seçim... Geçiniz...
Konuşan yok.
Korona...
Bazıları işini üçe dörde katlamış... Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Başaran söyledi... Gıda...
Beyaz eşya...Lojistik.
Bazıları
ise sıkıntıda... Hizmet sektörü...Lokanta... Kahve.
***
Yükselen talep
Sorduk... "Ey Çorumlular":
-Ankara'dan ne istiyorsunuz?
Çorumlu'nun öncelikli iki isteği var:
Havaalanı ile Yüksek Hızlı Tren.
Ankara'daki
Çorumlu nüfus... 428 bin.
YHT
olsa... Ankara-Çorum... Komşukapısı.
Uçak...
Kargo taşımacılığı... Çok önemli... Çetin Başaran dedi ki: 10
bin Dolarlık makineiçin,
10 bin Dolar nakliye ödüyoruz.
***
Rekor
Çorumlu... Hırslı, iddialı, yarışmacı.
11 Kasım 2019... Çorumlu, 1 saatte
303 bin 150 ağaç dikmiş.
Ve... Guinness Rekorlar Kitabı'na
girmiş.