Yeni yıla gireceğimiz şu günlerde Okan Bayülgen’in Gazze ile ilgili yaptığı açıklamasının yeniden vaktidir:
“Gazze’de bunlar olurken hayat devam edemez. Yeni bir yıla da girilemez. Ertesi günde mutlu uyanılamaz!”
Okan Bayülgen'in bu sözleri, özellikle Gazze'deki insani trajedi devam ederken yılbaşı kutlamalarına yönelik güçlü bir vicdan çağrısı olarak büyük yankı uyandırmıştı. Önceki yıllarda (özellikle 2023-2024 geçişinde) yaptığı açıklamalar, dünyanın sessizliğine dikkat çekerek "Gazze’de bunlar olurken hayat devam edemez, yeni bir yıla da girilemez, ertesi gün de mutlu uyanılamaz" vurgusuyla birçok kişi tarafından takdir edilmiş ve paylaşılmıştı.
Gerçekten de Gazze'deki durum hâlâ kritik: Binlerce sivilin
hayatını kaybettiği, altyapının büyük ölçüde yok olduğu bir ortamda, empati ve
duyarlılık göstermek önemli. Bu tür hatırlatmalar, kutlamaların ötesinde
acıları gündemde tutmaya yardımcı oluyor.
Gazze'de şu anda kış şartları tam bir felakete dönüşmüş durumda. Aralık ayı boyunca etkili olan şiddetli yağışlar ve soğuk hava dalgaları, binlerce çadırı sular altında bıraktı, sel baskınları ve hipotermi vakaları arttı.
Ne yazık ki, raporlara göre sadece son haftalarda soğuktan ve çöken binalardan dolayı en az 13-17 çocuk dahil onlarca kişi hayatını kaybetti – bebekler ve yaşlılar özellikle risk altında. Milyonlarca yerinden edilmiş insan, yetersiz barınaklarda, battaniye, ısınma malzemesi ve kışlık kıyafet eksikliğiyle mücadele ediyor.
UNRWA ve BM gibi kuruluşlar, depolarında yüz binlerce kişiye yetecek yardım malzemesi (çadır, battaniye, gıda) olduğunu söylüyor ama girişler hâlâ ciddi şekilde kısıtlanıyor, ihtiyaçlar hızla artıyor. Bu yokluk ve soğuk, zaten yıkılmış altyapı ve sağlık sisteminin üstüne eklenince acıları katlıyor.
https://youtu.be/ekrVzTF0BbY?si=XDx_-zdUZGJrKzDW





