Unutmayın.
Kraliçe'nin ölümünün en çok gündem
edildiği yer, İngiliz hâkimiyetinin en güçlü olduğu yerdir.
İngilizler neden çok güçlüdür bilir
misiniz?
200 yıldır ülkelerde uyguladığı sinsi
bir politika vardır.
Bir yeri işgal ederler. Geri
çekildiklerinde dahi orada kalmaya devam ederler.
İngilizler kendi kültürel, hukuk, eğitim
ve siyasi düzenlerini kurmayı garanti altına alınca oradan çekilirler.
Öyle ki çekildikleri ülkelerin
halklarına bu çekilmeyi "kurtuluş günü" diye kutlatırlar.
Büyük bir komedi ve tezgâhtır.
İşte bu, Kraliçe formatı ve düzenidir.
Çekildikleri ülkelerdeki nesiller 20
sene içinde İngiliz kültürünü benimseyerek yetişmeye başlamıştır bile.
Yeni nesil, kendi kültür ve inancından
uzaklaşıp tarihini, kültürünü ve inancını kötülemeye başlamıştır bile.
İşte İngilizler tüm gücünü bu
politikadan alır.
Bu sebeple İngilizler bir yeri işgal
ettiğinde değil, çekilmeye başladığında korkun.
İngilizlerin kurduğu sistemde yetişen
nesil için artık birinci düşman İngilizler değil, kendi tarih, kültür ve inancını
savunan insanlar olur.
Anlayacağınız, düşman artık işgalci
İngilizler değildir.
Kadrajı biraz yükseltelim. Dikkatli
okuyun.
İngiltere işgal ettiği ülkeler için
"İngiliz Milletler Topluluğu'nu" kurmuştur.
En az 20 ülke vardır.
Bu ülkelerin eğitim ve ekonomisini Kraliçe
belirlerdi.
Resmi dil İngilizcedir.
Eğitimde yetişenler Kraliçe ve İngiliz
hayranlığı ile yetişir.
Resmi devlet başkanları Kraliçeydi.
Mesela Kanada, İngiliz Milletler
Topluluğu'ndadır.
Kanada vatandaşı olmak için hakim
karşısında Kraliçe'ye bağlılık yemini etmeniz gerekir.
Kraliçe'nin Kanada'ya atadığı en son
vali Julie Payette.
Herkes valiye saygı ile boyun eğmek
zorundadır.
Çünkü o Kraliçe'nin biricik valisi.
Hala İngiliz hâkimiyetinde olan
ülkelerde nesil İngiliz krallığına ve Kraliçeye hayran olarak yetiştirilir.
İngiltere’de tüm atamalar Kraliyet ve Kraliçe
tarafından yapılır.
Tüm ülkelerde demokrasi ile devlet
geleneğini yıkan İngiltere de "krallık" var. En güçlü devlet. İlginç.
Bizdeki mankurt kafalar, mutlak diktatör
olan İngiliz Kraliçesine gösterdiği saygıyı kendi seçilmiş liderlerine
göstermezler.
Onlara göre Padişah Abdülhamit kötü ve
canidir. İngiliz Kraliçesi ise saygındır. Geçelim.
İngiliz Kraliçesinin en önemli gücü
İngiltere'de kurulan iki kurumdu.
Biri Tavistock Enstitüsü.
Diğeri Chatham House.
Küresel ve bölgesel projeler için
çalışırlar.
Chatham House, 1900’ün başında kuruldu.
Derin İngiltere olarak bilinir.
İsrail devletinin kuruluşuna öncülük
eden, Osmanlı’yla, Ortadoğu’yu parçalayan Sykes–Picot haritalarını çizen ve
Sevr’i yapan bu masaydı.
Sonradan “Kraliyet Uluslararası
İlişkiler Enstütüsü” adını aldı.
İngiliz Kraliçesi adına ülkelerde
liderler devşiren bir kurumdur.
Öyle ki bir lider Chatham House'da
bulunmadan tam başarı sağlayamaz.
Chatham House'a bağlı üniversiteler
vardır. Chatham House İngiliz Kraliyetine saygı tapınağıdır.
Dünyaya yön veren merkezlerden biri.
Ayrıca Koç Holding, Chatham House'un kurumsal
ortağı ve kurumun Türkiye Projesi'nin ana destekçisi. Bingo!
Yine KOÇ'lar.
Chatham House ve Koç Holding
Toplantısının üçüncüsü Ekim 2019'da İngiltere'de gerçekleştirildi.
Ayrıca TÜSİAD, Türkiye'de Kraliçe'nin
formatının koruyucusudur.
Kraliçe'nin formatının bozulmaması için
her şeyi yaparlar.
İngiltere Kraliçesi Elizabeth, Chatham
House'da "2010 Devlet Adamı" ödülünü Abdullah Gül'e 9 Kasım 2010'da
verdi.
9 Kasım İngilizlerin Çanakkale Boğazı’nı
işgali ve İskenderun’la, Antakya’ya asker çıkardığı gündür!
Gül, Chatham House'nin en etkili
adamlarından.
Bir beyine Kraliçe'nin formatı atılmışsa
kolay kolay çıkmaz. Güney Afrika bağımsızlık lideri Nelson Mandela yıllar sonra
şunu itiraf eder: "İngilizler insana o kadar etki ediyor ki ben bile tam
olarak etkisinden kurtulamadım."
Bingo!
Nelson, bir İngiliz ismidir. Öğretmeni
vermiştir.
Kadrajı daha da yükseltiyorum.
Gelelim Tavistock Enstitüsü'ne.
İngiltere'de kurulmuş Kraliçe'nin de
etkili olduğu küresel projeleri uygulayan en derin kuruluştur.
Küresel beyin yıkama ve zihin kontrol
için vardır.
Din, kültür, milliyet, aile v.b
değerleri çökertmekte etkindir.
Kraliçe formatı da atar.
CIA, Rockefeller Vakfı ile ortak çalışma
yürütür. Dünya genelinde insan davranışlarını denetleyip kontrol etmek için
çalışır.
Tavistock Enstitüsü ile kol kola çalışan
Rockefeller Vakfı, aklınıza hayalinize gelmeyecek projelerle dünyayı kontrol
etmenin hesaplarını yapmaktadır.
Daha ilginç bir konuya değineyim.
Arap ülkelerinin liderleri İngiltere'de
okumuştur. Bahreyn kralı "Hamad bin İsa el-Halife" Aldershot Cadet
Okulu'nda İngiliz ordusunun temel eğitimini aldı. Cambridge Leys Okulu'nu
bitirdi. Kraliçe ile sürekli görüşürdü.
Ürdün Kralı 2. Abdullah da İnglitere'de
"Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi'nde" eğitim gördü. Geçmiş üç
Ürdün kralı da Sandhurst’tan mezun olmuştur. Kraliçe ile araları da iyiydi.
İlginçtir birçok Arap kralı ve prensi
İngiltere'deki Sandhurst Akademisini bitirmiştir.
İşte diğerleri.
Birleşik Arap Emirlikleri'ni perde
arkasından yöneten asıl kişi "Prens Zayed" de İngiliz Kraliyet Askeri
Akademisi Sandhurst'tan mezun oldu. Orada, özellikle zırhlı silahlar,
helikopterler, taktiksel uçuş ve paraşütçülük konularında eğitim aldı.
Dubai emiri "Muhammed bin Raşid
el-Mektum" da Sandhurts Kraliyet Askeri Akademisi'nden mezun oldu. Her
şeyi ile Kraliçe'ye bağlıydı. Dubai'de yapmadığı kirli iş yoktur.
Katar kralı "Temim" de
Sandhurts Kraliyet Askeri Akademisi'nde eğitim gördü. Umman Sultanı "Kabus
bin Said" de Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi'nde okudu. 2020'de öldü.
Yerine kuzeni "Haysem bin
Tarık" geçti. Haysem de İngiltere Oxford mezunu. Kraliçe formatı var.
Tekrar edelim ve bitirelim.
İngilizler bir yeri işgal ettiğinde
değil, çekilirken korkun.
Kraliyet adına düzen kurup, format atıp
öyle çekilirler.
O günü de size "kurtuluş günü"
diye kutlatırlar.
Kalın sağlıcakla...
https://www.facebook.com/photo?fbid=3076618602577353&set=a.1466623670243529
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder