"Yüksek
Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları açıklandı. Sonuçlar vahim.
Yarınki
Türkiye’yi oluşturacak bugünkü öğrenci nesil, Türk dili ve edebiyatı alanında
24 test sorusundan ortalamada sadece 5.8’ine doğru cevap verebilmiş!
Bu ne demek?
Okuduğunu gereğince anlayamayan, önemli detayları fark edemeyen bir nesil
demek…
PISA
sınavlarında da aynı sonuç ortaya çıkıyor.
Son
açıklanan YSK puanlarında, Tarih’te 10 soruda doğru cevap 1,7’den ibaret...
Coğrafya’da 6 soruda 1.3…
Temel
Matematik’te 40 soruda sadece 8.2 doğru cevap…
Tek
kelimeyle vahim. Tabii suç çocukların değil. Suç eğitim fakülteleriyle,
öğretmeniyle ve politikacılarla birlikte hepimizin.
OKUDUĞUNU
ANLAMAMAK
Türkiye’de
PISA benzeri “Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi”
(ABİDE) araştırması vardır. Projenin alt başlığı “Eleştirel Düşünme, Problem
Çözme, Yorum Yapma” şeklindedir.
Evet,
ihtiyacımız ezberci ve uydu zihinlere değil, eleştirel düşünen, problem çözen,
yorum yapan zihinleredir. Fakat…
ABİDE’nin
2019 raporundan aktarıyorum:
“Türkçede
öğrencilerin yüzde 66,1’i orta düzey ve altında. Bu öğrenciler deyimleri,
atasözlerini, hiciv ve nüktelerdeki mesajları anlayamıyor. Neden-sonuç ilişkisi
kuramıyor.” (3 Temmuz 2019)
Kendi
başarısızlığını başkalarına yüklemek gibi… Ekonomik krizi dış güçlere bağlamak
gibi…
ABİDE’ye
göre ailelerde kitap, edebiyat, müzik, tiyatro, spor ve sinema, sosyal ve
siyasi sorunlar konuşuluyorsa, bu atmosfer çocuğun zihnî gelişimini olumlu
etkiliyor. Aile baskısı ise olumsuz etkiliyor.
Demek ki,
enflasyonun gelir dağılımını bozması durumu büsbütün vahimleştirecek!
YA
ÜNİVERSİTE?
Türkiye
Bilimler Akademisi adına Prof. Dr. Ufuk Akçiğit ve Dr. Elif Özcan-Tok
tarafından yapılan “Türkiye Bilim Raporu 2020” adlı araştırmaya
bakalım:“
1985
yılında Türkiye ve Güney Kore’de 1 milyon kişi başına düşen bilimsel yayın
sayısı aynı seviyelerde bulunmaktadır. 2015 yılına gelindiğinde ise Güney
Kore’de bu oran Türkiye’deki rakamın 3 katından fazlasına ulaşmıştır
.” (Sf. 23)
Ve Güney
Kore’de bugün kişi başı gelir de bizim üç katımızdan fazladır!
Raporda
alarm veren tespitler var. Öncelikle bilimsel yayınlarımızdaki yavaşlama:
“2006’dan
sonra belirgin bir yavaşlama… 2006-2015 dönemi yayın sayılarındaki artış
eğilimi, 1985-2005 döneminin yarısı kadardır.” (s. 24)
Bilimsel
çalışma üretimi bakımından da böyle:
“Türkiye
1985-2000 yıllarında sergilediği artış eğilimini sürdürebilseydi, 2015 yılında
%30 daha fazla bilimsel çalışma yapmış olacaktı.” (s. 27)
“Sonuç
olarak, 2006 yılı sonrası Türkiye’de bilimsel çalışma üretiminde gerileme
mevcuttur.” (s.76)
EKONOMİ VE
BİLİM
Burada Daron
Acemoğlu’nun “en büyük yapısal problem, Türk ekonomisinin verimliliğinde;
Türkiye’de hemen hemen hiçbir ilerleme yok, 2006’dan beri” sözünü
hatırlamak lazım. (20 Temmuz 2023)
Verimlilik
nasıl artar? Her kademede iyi eğitimli işgücüyle ve teknolojiyle.
Fakat ‘bilim
otomatikman ekonomiyi geliştirir’ gibi bir ezberden sakınmak gerekir.
Sovyetlerde araştırmacı ve mühendis sayısı Batı Avrupa’dan fazlaydı. Totaliter
sistem yüzünden Sovyet bilimi akademilerde kalmış, sivile intikal etmemiş, o
yüzden çökmüştü.
Bizde hem
bilim gereken düzeyde gelişmiş değil, hem üniversite-piyasa ilişkisi zayıf.
Güçlü ve
özerk üniversitelerin, araştırma şirketlerinin bulunması ülkede bilim
zihniyetini güçlendirir, bu da politikaların “rasyonel zeminde” olmasını
ve kurumlarda liyakat kıstaslarının güçlü olmasını sağlar. Bizde ise hamaset ve
‘bizden’ kıstasları güçlü. Varolan bilimsel araştırmalar da piyasaya gereğince
intikal etmiyor, üniversite-sanayi ilişkileri zayıf.
BÜYÜK
HEDEFLER?
ABİDE raporu
açıklandığında, bu eğitimle Türkiye’nin 2023 Hedefleri’ne ulaşamayacağını
yazmıştım. (5 Temmuz 2019) Yarısının bile gerisine düştük!
Kalitesi
gerileyen bugünkü eğitimle, “Türkiye Yüzyılı” hedefi de maalesef seçim
sloganı olarak kalacak.
Büyük
hedefler iyidir ama rasyonel programlar, rasyonel ekipler ve rasyonel
politikalar olursa…
Muhalefet
ise hukuk ve ekonomide iyi programlar ortaya koydu fakat böyle heyecan verecek
hedefler ortaya koymadı, koyamadı.
Önümüzdeki
en büyük tehlike, Türkiye’yi “orta gelir” tuzağından çıkaracak nitelikli
nesiller yetiştirememektir."
https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/en-buyuk-tehlike-1597051
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder