Bu Blogda Ara

16 Kasım 2025 Pazar

Kamu Borçlarının Yeniden Yapılandırılması: Vatandaşın Nefes Alması İçin Kaçınılmaz Adım


Türkiye’de son yılların en ağır ekonomik fırtınası, en çok dar gelirli vatandaşları ve küçük işletmeleri vuruyor. Enflasyonun yüksek seyrettiği bu dönemde, milyonlarca insanın omuzlarındaki en büyük yüklerden biri ise kamu borçları. Vergi ve SGK primleri, trafik cezaları, harçlar ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kira alacakları gibi ödemeler, artan gecikme faizleriyle birlikte içinden çıkılması güç bir tabloyu beraberinde getiriyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de ifade ettiği gibi yalnızca gelir vergisine ilişkin tahakkuk etmiş alacaklar 2,8 trilyon TL’yi aşmış durumda. Bu sadece hanehalkını değil, ülke ekonomisinin tamamını etkileyen bir tıkanıklığa işaret ediyor.

Güncel düzenlemeler faiz indirimleriyle nefes aldırsa da bu çözüm geçicidir; kapsamlı ve kalıcı bir yeniden yapılandırma yasasına acil ihtiyaç vardır. Vatandaşların, esnafın ve işletmelerin üzerindeki borç yükü azalırsa tüketim canlanacak, yatırımlar artacak, büyüme ivme kazanacaktır. 2023 yılındaki yapılandırma sonrası vergi tahsilatında yaşanan %18'lik artış bunun en somut göstergesidir.

Bugün geciken her adım, yarın daha ağır bir maliyete dönüşmektedir. Borçlarını ödeyemeyen esnaf iflas ederken, SGK primlerini yatırmayan işletmeler hem çalışanlarını hem kendi geleceğini riske atmaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün tahsil edemediği kira alacakları ise kültürel mirasın korunmasını bile sekteye uğratmaktadır.

Bu nedenle; tüm kamu alacaklarını kapsayan, faizlerin büyük oranda silindiği, 48 aya kadar taksitlendirmeye imkân tanıyan ve bürokrasiyi azaltan bir yapılandırma yasası, Türkiye’nin ekonomik toparlanması için kaçınılmazdır.

Bu çağrı bir af talebi değil; bir toplumsal nefes alma, bir ekonomik iyileşme ve sürdürülebilir kalkınma talebidir.

Türkiye, borçsuz ve güçlü bir gelecek için gerekli adımları atabilir. Bugün atılacak doğru bir hamle, yarın milyonların hayatını değiştirebilir.

 

KKTC’nin 42. Kuruluş Yıl Dönümü ve Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun



15 Kasım 1983 tarihinde bağımsızlığını ilan eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 42. kuruluş yıldönümünü en içten dileklerimle tebrik ediyorum.

Bu anlamlı günde, Kıbrıs Türkü’nün özgürlük, egemenlik ve varoluş mücadelesine önderlik eden Dr. Fazıl KÜÇÜK ile KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf DENKTAŞ’ı minnet ve rahmetle yâd ediyorum.

Kıbrıs Türk Halkı’nın barış, huzur ve güvenliği uğruna büyük fedakârlıklarla mücadele eden, vatan toprağını canı pahasına koruyarak şehadet mertebesine erişen mücahitlerimizi ve tüm şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi şükranla anıyorum.

Kıbrıs Türk Halkı’nın egemenlik, özgürlük ve devlet olma bilincini bugünlere taşıyan tüm kahramanlara duyduğumuz saygı ve minnet duygusuyla, KKTC’nin barış, istikrar ve refah dolu nice yıllara erişmesini temenni ediyorum.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 42. kuruluş yıldönümü kutlu olsun.

https://youtu.be/ff2QU7vkW1U




12 Kasım 2025 Çarşamba

Bozkır Alay Sancağı — Vatanın Onur Sembolü

1896 yılında Osmanlı Devleti tarafından Konya’nın Bozkır ilçesine verilen “Bozkır Alay Sancağı”, Türk tarihinin ilk ve tek “ilçe sancağı” unvanına sahiptir.

Kırmızı atlas kumaştan yapılmış, sim sırma işlemeleriyle bezeli bu sancak, Bozkırlıların cesaretini ve vatan sevgisini simgeliyor. Çanakkale Savaşları’nda da taşınan sancak, bugün Mevlana Müzesi’nde korunuyor ve tarihimizin asil mirasını yaşatıyor.

Bu toprakların ruhu, o sancağın dalgalandığı her an yeniden can buluyor.

#BozkırAlaySancağı #TarihimizinOnuru #ÇanakkaleRuhu #MevlanaMüzesi #Konya

MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞ OLSUN

11 Kasım 2025 tarihinde, Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönüş yolunda Gürcistan-Azerbaycan sınırında meydana gelen elim uçak kazasında, Türk Silahlı Kuvvetlerimize mensup 20 kahraman askerimiz şehit olmuştur.

Görev uğruna gökyüzünde can veren tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve sonsuz saygıyla anıyor; acılı ailelerine, silah arkadaşlarına ve Aziz Milletimize sabır diliyorum.

Ruhları şâd, mekânları cennet olsun. 

#ŞehitlerÖlmez #VatanSağolsun #TSK #11Kasım #C130

 

10 Kasım 2025 Pazartesi

Dr. Hüsam Ebu Safiyye'nin Eşi Albina Ebu Safiyye’nin sözleriyle: “Onun tek suçu yaralıların hayatını kurtarmaktı!”

Dr. Hüsam Ebu Safiyye (Hussam Abu Safiya)

Gazze’nin kuzeyindeki Kamal Adwan Hastanesi eski direktörü Filistinli bir doktordu.

27 Aralık 2024’te İsrail güçleri tarafından hastaneye yapılan baskında gözaltına alındı. O tarihten beri hiçbir suçlama yöneltilmeden idari gözetim altında tutuluyor — neredeyse 11 aydır.

Eşi Albina Ebu Safiyye’nin sözleriyle: “Onun tek suçu yaralıların hayatını kurtarmaktı.”

Hapishane koşulları yürek parçalıyor: Sde Teiman Askerî Kampı’nda işkence, darp, elektrik şoku; Ofer Hapishanesi’nde kalp rahatsızlığına rağmen tıbbi bakım görmüyor. Günde sadece iki kaşık pirinçle besleniyor.

Kendi mesajında: “İsrail hapishanelerinde ölüyoruz, ama kimse umursamıyor.”

Bu yalnızca onun değil — yüzlerce Filistinli sağlık çalışanının ortak kaderi. Amnesty International ve Front Line Defenders, derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını talep ediyor.

Eşi Albina, iki oğullarını da çatışmalarda kaybettiklerini, ailesinin tamamen dağıldığını belirtiyor.

“Bu sessizliğe karşı sesimizi yükseltmek, en azından bir umut ışığı olabilir.”

#FreeDrHussamAbuSafiya  #GazaDoctors  #HumanRights  #StandWithPalestine

“Bugün Türkiye, yağmur yağmadan ıslandı.”


Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk Başkanı, Millî Mücadelenin Başkomutanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete irtihalinin 87. yıl dönümünde saygı ve minnetle yâd ediyorum.
https://youtu.be/7Edaq--TCYc?si=_0VE9ZqOFhSEb5xs 

9 Kasım 2025 Pazar

Roger Waters’ın Filistin İçin Yapmış Olduğu Savaş Karşıtı Song for Palestine



🎵 Roger Waters – “We Shall Overcome (Song for Palestine)”
Filistin halkının yaşadığı zulme sessiz kalmayan, Pink Floyd’un kurucu üyesi, savaş karşıtı sanatçı Roger Waters, 2009’un sonunda Filistin’e gittiğinde savaşın acı yüzüyle karşılaşır: bombalanmış evler, yıkılmış okullar, harabeye dönmüş hastaneler ve çaresiz insanlar…
O an anlar ki, müziğin sessizliği bozma gücü vardır.
Pete Seeger’in Amerika’daki siyahi direniş için yazdığı “We Shall Overcome” şarkısını, Filistin için yeniden yorumlar. Waters’ın o sakin ama derin sesiyle söylediği bu versiyonu dinlerken kelimeler adeta ilahi bir direnç duasına dönüşür. Her dizede bir umut yankılanır:
“We shall overcome someday...” “Bir gün... tüm bunların üstesinden geleceğiz.”
Belki o gün gözyaşları diner. Belki herkes yeniden evine döner. Ama bu şarkı, unutmamak ve susmamak için var.
📍 Filistin’in sesi, insanlığın vicdanı…

8 Kasım 2025 Cumartesi

Kocaeli’de Trajik Patlama: “Kaza Değil Cinayet”




Ruhsatsız parfüm imalathanesinde çıkan yangında altı kadın işçi, ikisi çocuk yaşta, yaşamını yitirdi. Aylar önce yapılan CİMER şikayetleri görmezden gelindi. Kadın emeği, çocuk işçiliği ve denetimsizlik bir kez daha ölüm getirdi.

Yangın, Dilovası’nda ruhsatsız bir parfüm imalathanesinde çıktı

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde sabah saatlerinde meydana gelen patlama ve yangın, küçük bir parfüm dolum tesisini birkaç saniye içinde alev topuna çevirdi. 12 işçiden altısı —hepsi kadın, ikisi çocuk yaşta— hayatını kaybetti. Dört işçi yaralı olarak kurtuldu, ikisi ise mucize eseri sağ kaldı. Fabrikanın ruhsatı, yapı izni ve temel güvenlik donanımları yoktu. İşçiler, sigortasız ve güvencesiz şekilde çalıştırılıyordu.

CİMER şikayetleri uyarıyordu: ‘Kadınlar sigortasız, çocuklar tehlikede’

16 Aralık 2024 tarihli bir CİMER başvurusunda, aynı fabrikanın koşulları şu sözlerle anlatılmıştı: ‘İsimsiz bir parfüm dolum yerinde kadınlar ve çocuklar sigortasız çalıştırılıyor. İş güvenliği yok, yemek parasını bile işçiden kesiyorlar.’ Bu açık ihbarın ardından hiçbir resmi denetim yapılmadı. Şikayeti değerlendiren makamlar sessiz kaldı, ihmaller zinciri ölümle sonuçlandı.

Kadın emeği ve çocuk işçiliği: Türkiye’nin kanayan yarası

Hayatını kaybeden işçiler arasında anne-kız Şengül Yılmaz (55) ve Tuğba Taşdemir (18), genç kardeşler Nisa Taşdemir (17) ve Cansu Esetoğlu (16), ayrıca Esma Gigan (65) ve Hanım Gülekin (65) vardı. Bu tablo, Türkiye’de kadın ve çocuk emeğinin nasıl sistematik olarak sömürüldüğünü bir kez daha ortaya koydu.

Denetim mekanizmaları neden çalışmadı?

Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Ancak asıl sorular yanıt bekliyor: Aylar öncesinden bildirilen tehlikeler neden görmezden gelindi? Kimyasal üretim yapılan bir bina neden ruhsatsız çalışmaya devam etti? İdari kurumlar hangi noktada denetim görevini ihmal etti?

‘Kaza değil cinayet’: Sendikalardan tepki

DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar yaptıkları açıklamada, ‘Bu olay basit bir iş kazası değil, göz göre göre gelen bir cinayettir. Kadın emeği ve çocuk emeği ucuz işgücü olarak görülmeye devam ettikçe bu ölümler sürecek,’ ifadelerini kullandı.

“Her şikayet bir uyarıdır; her uyarı, bir hayatın kilididir.”

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Ancak yurttaşlar ve iş güvenliği uzmanları, ‘Yalnızca başsağlığı değil, köklü reform gerekiyor,’ çağrısında bulundu. Uzmanlara göre bu trajedi, denetimsizliğin değil, sistematik kayıtsızlığın sonucuydu...


29 Ekim 2025 Çarşamba

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Cumhuriyetimizin 102'nci kuruluş yıl dönümünü kutladığımız bu iftihar günümüzde İstiklal Harbimizin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere destansı mücadeleleriyle bağımsızlığımızı perçinleyen Milli Mücadele'nin fedakâr kahramanlarını, Cumhuriyetimizin ilânında emeği geçen bütün devlet adamlarımızı, yaşadığımız bu toprakları bize vatan kılan aziz şehitlerimizi ve vefat etmiş gazilerimizi minnetle yâd ediyorum.

https://www.instagram.com/reel/DQZRESDEUbT/?utm_source=ig_web_button_share_sheet&igsh=MzRlODBiNWFlZA==

24 Ekim 2025 Cuma

Sanatın ve Dayanışmanın Sesiyle Can Filistin!


Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde 2025-2026 akademik yılı, "İlk Ders Gazze" temasıyla başladı.  

Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Büyük Amfi'de, "İlk Ders Gazze" temasıyla düzenlenen program, sözleri Doç. Dr. Elif Nun Gökçe'ye, müziği Fırat Akarcalı'ya ait olan "Can Filistin" isimli eserin video gösterimiyle başladı.

Programın ardından üniversitenin tüm birimlerinden oluşan yaklaşık 500 kişilik orkestra ve koro, Yunus Emre Sevgi Meydanı'nda "Can Filistin" adlı eseri canlı seslendirdi.  Eser, Dr. Öğretim Üyesi Yunus Emre'nin şefliğindeki orkestra ve koro eşliğinde ilk kez icra edildi.

https://youtu.be/uz3kmlwbcts

Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in Hendek Gazvesi Duası

Peygamber Efendimiz (s.a.s) Hendek Gazvesi esnasında şöyle dua etmiştir: “Ey Kur’an-ı Kerim’i indiren, hesabı çabuk gören Allah’ım! Zalim grupları bozguna uğrat ve perişan eyle!” (Buhârî, Tevhîd, 34.)

Cuma’nız mübarek ve katil Netanyahu başta olmak üzere Gazze'de alçakça yöntemlerle tarihin en acımasız soykırımını gerçekleştiren Siyonist katiller ile onların hamisi küresel zorbalar kahru perişan olsun.  

19 Ekim 2025 Pazar

Raja Taraftarlarının Filistin Marşı


Fas'ın efsane futbol kulübü Raja Casablanca'nın ultras taraftarları Rajawis'ten ikonik bir ses: "Rajawi Filistini" (Rajawi Filistinli)!  

"Filistin Marşı" olarak da anılan bu tezahürat, Gazze'nin direnişine, acısına ve Arap dünyasının utanç verici sessizliğine haykırıyor. Sadece stadyumlarda değil, tüm Arap coğrafyasında ve ötesinde yankılanıyor – binlerce ses, milyonlarca izlenme!  

Raja formalarında bile "Rajawi Falastini" yazıyor; bu, sessiz kalan "kardeş" liderlere ve Siyonizm'e karşı duygusal bir isyan. Taraftarlar eller havada, coşkuyla haykırıyor: Filistin özgür olana dek!  

Sesimizi yükseltelim, direnişi unutmayalım.

#RajawiFilistini #FreePalestine #GazaStandsStrong #FilistinMarşı

https://youtube.com/shorts/Ny8VwrE8rnU?si=4OK5hGFPqY8YdSvY

15 Ekim 2025 Çarşamba

Değerli meslektaşım Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Koçan hocamızın doğum gününü tebrik ediyor, yeni yaşının sağlık, huzur ve başarı getirmesini diliyorum.


Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başhekim yardımcısı olarak görev yaptığım süreçte, her zaman hastalarına gösterdiği özverili yaklaşımıyla tanıma fırsatı bulduğum değerli meslektaşım Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Koçan hocamızın doğum gününü tebrik ediyor, yeni yaşının sağlık, huzur ve başarı getirmesini diliyorum.

11 Ekim 2025 Cumartesi

İspanya, Tarihten Gelen Vicdanıyla Bugün Yine İnsanlığın Sesi Oldu!



İspanya; tarihî Endülüs ruhuyla sokakta!

“Ateşkes olsa da meydan terk edilmez. Soykırımın hesabını İsrail vermeden direniş bitmez.” diyorlar.

Bu haykırış, terör örgütü #İsrail’in ateşkese sadık kalacağına inananların kulağına küpe olmalı.

İspanya sadece protesto etmiyor, vicdanını hatırlıyor.
🌍 Barış, adalet ve insanlık onuru için meydanlarda!
👏 Alkışlar İspanya’ya…

#İspanya #Gazze #Filistin #EndülüsRuhu #PeaceForGaza #JusticeForPalestine #StopTheWar #Humanity

https://youtu.be/Uy406upgbtU?si=t8OjcFSCvv9588JG

10 Ekim 2025 Cuma

“Şüphesiz Allah, kendi dinine yardım edenlere mutlaka yardım eder.” (Hac, 22/40.)


Cenâb-ı Hak, sırât-ı müstakimden ayrılmayan, zorluklar karşısında sabır gösteren müminleri asla sahipsiz ve yardımsız bırakmaz. “Şüphesiz Allah, kendi dinine yardım edenlere mutlaka yardım eder.” (Hac, 22/40.)

Cuma’nız mübarek ve katil Netanyahu başta olmak üzere Gazze'de alçakça yöntemlerle tarihin en acımasız soykırımını gerçekleştiren Siyonist katiller ile onların hamisi küresel zorbalar kahru perişan olsun.  

9 Ekim 2025 Perşembe

GAZZE’NİN SESİ: VENCEREMOS


🎵 GAZZE’NİN SESİ: VENCEREMOS

🎥 Yapay zekâ bu kez insanlığın sesi oldu.

“Venceremos”, İspanyolca’da “Biz Kazanacağız / Biz Üstesinden Geleceğiz” anlamına gelir. Latin Amerika’daki sosyal adalet, eşitlik ve direniş hareketlerinin sembolü olan bu eser, şimdi Gazze’nin sesiyle yeniden hayat buluyor.  

Yapay zekâ destekli klip, insanlığın ortak vicdanını hatırlatıyor: Sanat susmaz, vicdan susturulamaz! 

Ses olun, paylaşın, unutmayın.

#Venceremos #Gazze #AI #YapayZeka #PeaceForGaza #Justice #DirenişinSesi #StopTheWar #VenceremosKlibi

https://youtu.be/z69YrLQcUX4

 

8 Ekim 2025 Çarşamba

İşgalci İsrail'e İtalya'dan "Bella Ciao"!




İşgalci İsrail'e İtalya'dan "Bella Ciao"!     

II. Dünya Savaşı'nda Nazi işgaline ve faşist işbirlikçilere karşı İtalyan partizanların direniş marşı olan "Bella Ciao", bugün İtalyan sanatçılar ve binlerce protestocu tarafından Gazze'deki soykırıma karşı haykırılıyor!  

Milano'da, İsrail'in Gazze'ye yardım filosu Global Sumud'u basıp mürettebatı kaçırmasını kınayan dev eylemde yankılandı bu ezgi. Roma'da orkestralar eşliğinde, sanatçılar birleşerek Filistin'in özgürlüğü için söylüyor: "O now or never, we'll march together!"    

Direniş ruhu Gazze'ye uzanıyor; faşizme karşı bir zamanlar söylenen bu şarkı, şimdi emperyalist zulme karşı!  

#FreePalestineSonGarabic #BellaCiaoForGaza #SailToGaza #GazaGenocide #FromItalyWithSolidarity  https://youtu.be/iabexdyZ8sY?si=cU5FXkT0IbkX0fDE 






5 Ekim 2025 Pazar

Filistin'i Dünyadan Silmek İstediler, Tüm Dünya Filistin Oldu!


Filistin'i yok etmek isteyenler, farkında olmadan tüm dünyayı Filistin'e dönüştürdü. Bugün İstanbul'daki "Özgürlüğe Yürüyoruz" mitinginde binlerce kişi bu sloganı haykırdı, Ayasofya'dan Eminönü'ne uzanan yürüyüşte yankılandı. Ama bu sadece Türkiye'yle sınırlı değil; dünyanın dört bir yanında, Londra'dan New York'a, Berlin'den Tokyo'ya kadar milyonlarca insan sokaklara döküldü, Küresel Sumud Filosu'na destek verdi ve aynı çığlığı attı: "Filistin'i dünyadan silmek istediler, tüm dünya Filistin oldu."

Bu dayanışma, Aksa Tufanı'nın yıl dönümünde daha da güçlendi. Gazze'deki zulme karşı direniş, artık evrensel bir sembol haline geldi. Filistin halkının sumudu (direnişi), tıpkı bu filoda olduğu gibi, özgürlük gemileriyle denize açılıyor ve dalga dalga yayılıyor. #FreePalestine, her yerde yankılanıyor.

https://youtube.com/shorts/r5M-Mp1kzFg?si=rX_DFULPR_5x0xAh

3 Ekim 2025 Cuma

Kur'ân'da; "Kuluna Allah kâfi değil mi?" (Zümer, 39/36), “Hasbünallâhü ve ni'melvekîl/Allah bize kâfidir, O ne güzel vekildir." (Âl-i İmrân, 3/173) buyurulur.

Kur'ân'da; "Kuluna Allah kâfi değil mi?" (Zümer, 39/36), “Hasbünallâhü ve ni'melvekîl/Allah bize kâfidir, O ne güzel vekildir." (Âl-i İmrân, 3/173) buyurulur. Bu ayetlerden ilham alan büyük Sûfî Aziz Mahmud Hüdâî Hazretleri (k.s) şöyle der:

“Ehl-i tevhîd olmak isteyen sivâya meyli kes,

Aç gözün merdâne bak; Allah bes, bâki heves.”

Cuma’nız mübarek ve katil Netanyahu başta olmak üzere Gazze'de alçakça yöntemlerle tarihin en acımasız soykırımını gerçekleştiren Siyonist katiller ile onların hamisi küresel zorbalar kahru perişan olsun.

1 Ekim 2025 Çarşamba

İstanbul Lepra Hastanesi’nde Doğum Günü Sürprizi ve Teşekkür Mesajım


 


Bugün İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi’nde doğum günümü sürpriz bir kutlamayla hatırlayan değerli çalışma arkadaşlarıma en içten teşekkürlerimi sunarım.  Ayrıca bu özel günümde;  

Bizzat ziyaret ederek tebrik eden, telefonla arayarak kutlayan, LinkedIn, Instagram, Facebook, Twitter ve WhatsApp üzerinden mesaj gönderen tüm dostlarıma da gönülden teşekkür ederim.  

Nazik dilekleriniz ve güzel düşüncelerinizle bugünü benim için çok daha anlamlı ve özel kıldınız. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim, iyi ki varsınız.

26 Eylül 2025 Cuma

İstanbul İl Sağlık Müdürümüz Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi’ni Ziyaret Etti





İstanbul İl Sağlık Müdürümüz Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi’ni ziyaret ederek hastane çalışanları ile bir araya geldi.

Ziyaret kapsamında görüş, talep ve önerileri dinleyen İl Sağlık Müdürümüz, hastanede sunulan hizmetlerin işleyişine dair bilgi aldı, yürütülen çalışmaları yerinde değerlendirdi.

 


22 Eylül 2025 Pazartesi

İsrail yanlısı politikacılara tepki gösteren Madrid Meclis Üyesi Mar Espinar, Filistin bayrağı açtı

İspanya'nın başkenti Madrid'deki bölge meclisinde Filistin tartışması gündem oldu. İsrail yanlısı politikacılara tepki gösteren Madrid Meclis Üyesi Mar Espinar, Filistin bayrağı açtı.

Filistin bayrağındaki renklerin ne anlama geldiğini soran Espinar, "Siyah, Filistin halkının yaşadığı sürgünü temsil ediyor. Beyaz, barışı temsil ediyor. Yeşil ise güvenli bir topraklarda yaşama umudunu temsil ediyor. Kırmızı ise yüzbinlerce Filistinlinin kanını temsil ediyor" dedi.

https://youtu.be/u0GKTnY8_Cs?si=cvVawfEkE9pNBuqO

19 Eylül 2025 Cuma

Ayasofya Minberinden Gazze’nin İki Yılı ve İnsanlık - Prof. Dr. Mehmet Görmez



 

Hutbesine Gazze'de yaşananların bir soykırım olduğunu vurgulayarak başlayan Uluslararası İslam Düşünce Vakfı ve İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı, eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ayasofya'da irad ettiği Cuma hutbesinde, Gazze'deki soykırım karşısında İslam dünyasının ve insanlığın sessizliğini dile getirerek tarihi mesajlar verdi:

 

"Aziz kardeşlerim, tam 2 yıl oldu. Biz her gece başımızı yastığa koyup, gözlerimizi kapatırken Gazzeli kardeşlerimizin semasında her gün ölüm kusan silahlar, nice katliamlar, nice soykırımlar gerçekleştirdiler. Tam 2 yıl oldu. Biz çocuklarımızın, torunlarımızın ağlayışını teselli edip saçlarını okşarken Gazze'de bebekler yürümeyi öğrenemeden ölmeyi öğrendiler Tam 2 koca bahar geçti. Gazzeli anneler, güller, çiçekler toplamak yerine çocuklarının parçalarını topladılar. Kanlı kefenlerini koklayarak teselli buldular. Tam 2 yıldır biz en az bin geceyi sabah ettik. Gazzeliler için her sabah kan ve ateşle başladı. Akşamlar ölüm ve dehşetle geldi. Babalar evlerine dönemedi. Dönecek evleri de kalmadı.

Aziz mü'min ve mü'mine kardeşlerim! Bu iki yıl sadece Gazze için değil bütün Müslümanlar için, bütün insanlık için tarihin en büyük imtihanı oldu. Biz 2 milyar İslam alemi, 8 milyar insanlık ailesi sadece zulmü ve vahşeti izlemekle ve seyretmekle yetindik. Defalarca hezimete uğradık. İnsanlığımız tükendi.

İmanımız sınıfta kaldı. Hep beraber kardeşlerimizin parçalanışını, yakılışını toplu mezarlara gömülüşünü maalesef seyrettik."

DÜNYANIN EN KISA HUTBESİNE DİKKAT ÇEKTİ

Mahcubiyetini dile getiren Görmez, Gazze'de irat edilen "dünyanın en kısa hutbesi"ne atıfta bulundu. Görmez, "Birkaç hafta önce Gazze'de bir hatip, 'Ey insanlar ben açım, konuşma takatim yok. Siz de açsınız, dinlemeye gücünüz, mecaliniz yok. Kalkın namaz kılalım' dedi" ifadelerini kullanarak, bu sözler karşısında tüm Müslümanların mahcup olması gerektiğini vurguladı. "Artık sözün bittiği yerdeyiz" diyen Görmez, Gazzelilere kelimelerden, hutbelerden ve konferanslardan fazlasını borçlu olduğumuzu ilan etti.

DÖRT BÜYÜK MESAJ

Görmez, hutbesini dört kesime hitap ederek şu çarpıcı mesajları verdi:

"Ayasofya'nın kubbesi altında oturan 50 ülkeden İslam alimleriyle birlikte bu minberden dört topluluğa dört mesajı ifade etmek istiyorum.

Hepsinin adına Birinci mesajım zalim ve katillere! Ey iki yıldır ahlak ve hukuk tanımadan yeryüzünü ifsat eden zalimler, ey kibirlerinin kiri ile ebedi hayatlarını yakanlar. Ey habis güç iktidarlarıyla zehirlenenler, siyonistler! artık adınızı rahatlıkla Allah düşmanı ve insanlık düşmanı koyabiliriz. Israrla bu sıfatı hak ettiğinizi siz bütün dünyaya yeniden gösterdiniz. Cehennemi hak ettiğinizi kanıtladınız.

'Zalimler için yaşasın cehennem' dedirttiniz bütün insanlığa. Siz ne kötü bir seçim yaptınız? Ne acınası bir akıbeti hak ettiniz? İyi bilin ki Allah yarına bırakır, Ama Bırakmaz. Habis zaferleriniz ile feci akıbetiniz inanın birbirine işte şu iki parmağın kadar yakındır. Haydi şimdi bize söyleyin, o ilahlık taslayan firavunlarınız nerede? İbrahimleri yakmaya teşebbüs eden nemrutlarınız nerede? Azgınlığa sapan Ad ve Semud kavmi nerede? Mekke sıcağında müminleri işkence eden geçiren Ebu Cehiller, Ebu Lehebler nerede? Dahası hendeklerde Tevhid ehlini ateşe atan Ashab-ı Uhdud şimdi nerede? Aslında siz işgal ettiğiniz Filistin'de kendi akıbetinizi hazırlıyorsunuz. Önümüzdeki yüzyıllar için tarihte olduğu gibi bir kez daha zillet belgenizi imzalıyorsunuz Dünyanın hiçbir yerinde başınızı dik gezemeyeceksiniz. Kendinize yeniden yurt aramaya başlayacaksınız. Her yerde rezil, her yerde zelil olarak dolaşacaksınız.

İkinci mesaj İslam ümmetine Ve hassaten mazlum Gazze'nin kapı komşularına! Siz ey İslam ümmeti, ey mazlum Gazze'nin tüm komşuları, ey hürriyeti ubudiyetin şartı bilenler. Ey vatanlarını iman üzerine kuranlar! Şimdi soralım kendimize; Filistinlilerle aramıza ördüğümüz duvarlar kimi tutsak ediyor? Gazze'yi mi yoksa bizi mi? Ah! O Refah Kapısı, Gazze'yi hepimizden ayıran kapı. Onları mı bizden ayırıyor, Yoksa ümmeti mi onlardan ayırıyor? O kapı kapalı kaldıkça Müslümanlar birbirlerinin yüzüne nasıl bakabiliyorlar? Artık bütün sınırları kaldırmanın vakti gelmedi mi? Bütün Müslümanların açlıkla ve susuzlukla pençeleşen kardeşlerinin imdadına yetişme zamanı gelmedi mi? Vallahi tekrar soruyorum. Tekrar söylüyorum. Siyasi hesaplar, diplomatik dengeler, güç politikaları hiç kimseyi ahiretteki hesaptan Sınırları aşmayıp da ne yapacağız ki? Artık Gazze'nin sınırı yok. Artık Gazze bir coğrafya parçası değil. Boynumuza vebaldir, yüreğimize zevaldir. Artık Gazze, ötede bir toprak değil. Samimiyetsizliğimizin kan karnesi oldu. Korkaklığımızın acı belgesine dönüştü.

Ve üçüncü mesaj bütün insanlık ailesine. Ey ademoğulları! Ey yeryüzü halkları! Uyuyan ya da uyutulmuş vicdanlarınızı uyandır hepiniz halklar ve yöneticiler insan kardeşlerinizin insanlık dışı katledilişini seyretmeyiniz. Ancak çok az sayıda vicdan ehli Gazze sayesinde yeniden dirildi, varlığında anlam buldu. İnsan olmanın duygusunu tattı. Gazze'nin direnişi, Gazzelilerin dik duruşu, İslam'ın hakikatinin hala insanlık için bir umut olduğunu gösterdi. Tüm insanlık güvencelerinin bir bir çöktüğünü gördü. Savunması olduklarını fark etti.

Güvendikleri siyasal aktörlerin ikiyüzlü acizliğiyle yüzleşti. Eline Avrupa'nın kentlerinde, başkentlerinde Filistin bayrağı alan herkes ama herkes kendi vicdanlarına, yeni bir yurt arayışına çıktı. Ve bugünlerde bu ses neredeyse İslam dünyasını geride bırakacak şekilde yükseliyor.

Ve son olarak son mesaj Gazze halkına. Ey Gazze halkı size ancak iki cihan güneşi efendimiz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellemin Ammar bin Yasir ailesine söylediği sözü söyleyebilirim; "Sabredin ey Yasir ailesi size vadedilen cennettir." Sabredin Gazze halkı, size vadedilen cennettir. Umudunuz yalnız Allah olsun. Bize Allah'ı umut bilmeyi siz öğrettiniz. Bedenleriniz parçalanırken, şehitleriniz bombalanırken, evleriniz yağmalanırken Allah'la beraber olmayı siz bize öğrettiniz. Sabrın ateşinde pişsen asaletinizi bir bayrak gibi insanlığın gönderine siz diktiniz. Artık kimsenin gücü yetmez, o bayrağı oradan indirmeye. Mührünüz ebedidir. Şanınız bakidir. Size hatırlatmamız gerekmiyor ama siz bize hatırlattınız ki karanlığın en koyu anında doğar sabahlar. Belanın şiddetlendiği demlerde sıdkı ortaya çıkar sadıkların. Siz dünyaya hakiki insanlığın ne demek olduğunu Gösterdiniz. Ey Gazzeliler, babanız İbrahim tek başına bir ümmetti. Siz de bugün yalnız kaldınız. Emin olun ki Allah sizden, sizin bu samimi duruşunuzdan, nice mümin ümmetler, nice medeniyetler çıkaracaktır. Yetimleriniz, Fatihlerimiz Babanız İsmail bebekken açlık ve susuzluk çekti. Ama Allah onun ayaklarının altından kıyamete kadar akacak bir zemzem serinliği çıkardı. Peygamberimiz Hz. Muhammed kuşatıldığı işkence gördü Çocuklarını, yakınlarını kaybetti. Sonra Rabb'i ona verdi ve o da razı oldu."

HUTBEYİ PEYGAMBERİMİZ'İN DUASI İLE BİTİRDİ

Mehmet Görmez, hutbesini Peygamber Efendimiz'in Taif'te taşlandığında yaptığı dua ile bitirdi. Görmez şu ifadelerde bulundu: "Hutbemi Rahmet elçisinin Taif'ten kovulduğunda yaptığı yakarış ve iltica ile bitiriyorum; 'Allah'ım güçsüzlüğümüzü ve çaresizliğimizi, insanlar nezdinde düştüğümüz hor ve hakir durumumuzu sana arz ediyoruz. Sana şikayet ediyoruz. Ey merhametlilerin, en merhametlisi bizi kimlerin eline bırakıyorsun? Sen bizi zalim düşmanların eline düşürme. Onları başımıza musallat etme ey Rabb'imiz üzerimize çöken bu musibet ve eziyetler eğer bize karşı bir gazabından değilse çektiğimiz bütün sıkıntılara aldırış etmeyiz. Hepsine tahammül ederiz Ey Rabb'imiz bütün zulmetleri aydınlatan nuruna sığınıyoruz. Dünyayı ve ahireti sulhu selama çeviren gazabını bizden alacak ana sığınıyoruz. Ey Rabb'imiz sen hoşnut oluncaya kadar senden af diliyoruz. Tövbe diliyoruz. İstiğfarda bulunuyoruz. Biliyoruz ki güç ve kuvvet ancak sendedir."

 


5 Eylül 2025 Cuma

Allah Resûlü (s.a.s) Yüce Bir Ahlak Üzere Yaratılmıştır. O, Güzel Ahlakı Tamamlamak İçin Gönderilmiş Son Peygamberdir.

Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Allah, müminlere kendi içlerinden bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. O Peygamber ki, onlara Allah’ın ayetlerini okur, onları günahlardan arındırır, onlara kitabı ve hikmeti öğretir…” (Âl-i İmrân, 3/164.)

Allah Resûlü (s.a.s) yüce bir ahlak üzere yaratılmıştır. O, güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiş son peygamberdir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), tüm insanlık için en güzel örnektir. Rabbimize, kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı o hatırlatmıştır.

Ne hazindir ki her geçen gün, insani değerlerin ayaklar altına alındığı, masum çocukların acımasızca katledildiği, her türlü kötülüğün açıkça işlendiği bir zamanda yaşıyoruz. Miracın şâhidi olan ilk kıblemiz Mescid-i Aksâ mahzun. Tevhidin beşiği, emin belde Kudüs işgal altında. Gazze kan ağlıyor. Siyonist işgalci zalimler, tüm dünyanın gözü önünde Filistinli Müslümanlara soykırım uyguluyor. Onları açlık ve susuzluğa mahkûm bırakarak vatanlarından göç etmeye zorluyorlar. İmkânsızlıklar altında hastanelerde tedavi gören hastaları dahi zalimce katlediyor. Çadırları dahi yakıyor, onlara hiçbir şekilde hayat hakkı tanımıyor. Böylesine bir ortamda Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in sadece mevlidini anmak ve hatırasını yâd etmekle ona karşı sorumluluğumuzu asla yerine getirmiş olamayız.

Bugün bize düşen; başta Gazze olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki masumların canlarına kıyılmaması için Peygamberimiz (s.a.s)’in güzel ahlakını ve çağlar üstü mesajlarını insanlıkla buluşturmaktır. Dinimizi ve dini değerlerimizi değil, dindarlığımızı yeniden sorgulamaktır. İşte o zaman dünyamızda zulüm ve haksızlıklar sona erecektir.

Yaşamakta olduğumuz zor günlerin, -inşâallah- huzurlu yarınların doğum sancıları olması temennisiyle Velâdet-i Nebi’nin, dünyanın muhtelif yerlerinde çiğnenen ve zedelenen insanlık onurunun yeniden yücelmesi ve korunması, özellikle iki yıldır Gazze’de zulüm, açlık ve katliama maruz kalan Filistinlilere kurtuluş getirmesi, iki milyar Müslümana iki milyon kardeşine sahip çıkacak güç, kudret ve vahdet bahşetmesi ile tüm insanlığın aradığı huzur, barış, adalet ve merhamet iklimine vesile olmasını Yüce Rabbimizden diliyorum.

Cuma’nız mübarek ve katil Netanyahu başta olmak üzere Gazze'de alçakça yöntemlerle tarihin en acımasız soykırımını gerçekleştiren Siyonist katiller ile onların hamisi küresel zorbalar kahru perişan olsun.

 

 

4 Eylül 2025 Perşembe

Mevlid Kandili’niz Mübarek Olsun

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     

Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Allah, müminlere kendi içlerinden bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. O Peygamber ki, onlara Allah’ın ayetlerini okur, onları günahlardan arındırır, onlara kitabı ve hikmeti öğretir…” (Âl-i İmrân, 3/164.)

Allah Resûlü (s.a.s) yüce bir ahlak üzere yaratılmıştır. O, güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiş son peygamberdir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), tüm insanlık için en güzel örnektir. Rabbimize, kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı o hatırlatmıştır.

Ne hazindir ki her geçen gün, insani değerlerin ayaklar altına alındığı, masum çocukların acımasızca katledildiği, her türlü kötülüğün açıkça işlendiği bir zamanda yaşıyoruz. Miracın şâhidi olan ilk kıblemiz Mescid-i Aksâ mahzun. Tevhidin beşiği, emin belde Kudüs işgal altında. Gazze kan ağlıyor. Siyonist işgalci zalimler, tüm dünyanın gözü önünde Filistinli Müslümanlara soykırım uyguluyor. Onları açlık ve susuzluğa mahkûm bırakarak vatanlarından göç etmeye zorluyorlar. İmkânsızlıklar altında hastanelerde tedavi gören hastaları dahi zalimce katlediyor. Çadırları dahi yakıyor, onlara hiçbir şekilde hayat hakkı tanımıyor. Böylesine bir ortamda Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in sadece mevlidini anmak ve hatırasını yâd etmekle ona karşı sorumluluğumuzu asla yerine getirmiş olamayız.

Bugün bize düşen; başta Gazze olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki masumların canlarına kıyılmaması için Peygamberimiz (s.a.s)’in güzel ahlakını ve çağlar üstü mesajlarını insanlıkla buluşturmaktır. Dinimizi ve dini değerlerimizi değil, dindarlığımızı yeniden sorgulamaktır. İşte o zaman dünyamızda zulüm ve haksızlıklar sona erecektir.

Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.s)’in dünyaya teşriflerinin yıl dönümü vesilesiyle Velâdet-i Nebi’nin, dünyanın muhtelif yerlerinde çiğnenen ve zedelenen insanlık onurunun yeniden yücelmesi ve korunması, özellikle iki yıldır Gazze’de zulüm, açlık ve katliama maruz kalan Filistinlilere kurtuluş getirmesi, iki milyar Müslümana iki milyon kardeşine sahip çıkacak güç, kudret ve vahdet bahşetmesi ile tüm insanlığın aradığı huzur, barış, adalet ve merhamet iklimine vesile olmasını Yüce Rabbimizden diliyorum. Mevlid Kandili’niz mübarek olsun.

https://youtu.be/i9M61Wt-Kvw?si=eEp0_E1WwMe3HSGV


 

30 Ağustos 2025 Cumartesi

30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü Kutlu Olsun


Başkomutanlık Meydan Savaşı’nda nice feragat, nice fedakârlık, dökülen nice şehit kanıyla kazanılmış Büyük Zaferin 103'üncü yıl dönümünde Büyük Taarruz’un Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere; bu zaferi bize armağan eden İstiklal Savaşımızın tüm kahraman askerlerini, aziz şehitlerimizi ve Millî Mücadele'yi yürüten Birinci Meclis'in kıymetli mensuplarını rahmet ve minnetle yâd ediyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü Kutlu Olsun.
https://youtu.be/m4hDsV99rTk?si=yHtz1Vt2epryJndr

29 Ağustos 2025 Cuma

Katil Netanyahu başta olmak üzere Gazze'de alçakça yöntemlerle tarihin en acımasız soykırımını gerçekleştiren Siyonist katiller ile onların hamisi küresel zorbalar kahru perişan olsun!


Terör devleti İsrail'in, Gazze Şeridi'ne yönelik yıllardır süren şiddetli saldırıları devam ederken 2 milyar Müslüman; 2 milyonluk Gazze’yi koruyamadık, özür diliyoruz!

Terör örgütü İsrail Başbakanlık Ofisi, sosyal medya hesabından Gazze'yi tamamen işgal planın onaylandığını duyurdu. Gazze'de yaklaşık iki yıldır dünyanın gözü önünde insani felaket yaşanırken, İsrail, Gazze’ye yönelik kanlı işgal planında yeni bir aşamaya geçti.

💢 Siyonist işgalci Netanyahu hükümeti, 2 milyon sivili aç bırakıyor.

💢 Yardım kamyonları Gazze’ye girmeyi bekliyor ancak engelleniyor. Çocuklar, açlıktan hayatını kaybetti.

💢 ABD, uluslararası hukukun ihlal edilmesine ortaklık ediyor.

💢 Katil Netanyahu’nun önerisi, Güvenlik Kabinesi tarafından onaylanarak “Gazze kentinin tamamen ele geçirilmesi” resmileştirildi.

Gazze süreci bizlere çok şey öğretti. Gazze dışında her yer işgal altında. Bugün İslam coğrafyalarının en büyük meselesi Gazze, İsrail, Siyonizm değil İsrail’in çıkarları için çalışan yöneticilerdir. İslam’ın gözü önünde katil Netanyahu çocukları katlediyor, açlıktan öldürüyor; 2 milyar Âlem-i İslam’dan ise çıt çıkmıyor. İnsanlığımız gibi kardeşlik hukukunu da kaybettik. İnsanlığa bu acıyı yaşatanları tekrar lanetliyorum. 

Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (Nisâ, 4/93.)

Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “İçinizden sadece zulmedenlere dokunmakla kalmayacak olan bir musibetten sakının ve bilin ki Allah’ın cezası çok şiddetlidir.” (Enfâl, 8/25.)

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “İnsanlar zalimin zulmünü görür de ona engel olmazsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.” (Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 5)

Hz. Ömer (r.a): "Dağlara buğdaylar serpin; Müslüman bir ülkede ‘kuşlar aç kaldı’ demesinler!"

Yaşanan bu vahşet, sadece Müslümanların değil bütün insanlığın ortak sorunudur. Dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen cinayetlere seyirci kalmak hatta destek olmak, bütün insanlığın ayıbıdır. Zira kendilerini diğer insanlardan üstün tutan, yeryüzünü özel mülkleri gören zalimler, sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın geleceğine kastetmektedir. Ülkemiz, dinimiz, dilimiz, ırkımız ne olursa olsun böyle bir katliama karşı çıkmak insan olmanın gereğidir.

Cuma’nız mübarek ve Katil Netanyahu başta olmak üzere Gazze'de alçakça yöntemlerle tarihin en acımasız soykırımını gerçekleştiren Siyonist katiller ile onların hamisi küresel zorbalar kahru perişan olsun.

https://youtube.com/shorts/ixp_jDB-yaw?si=f-qAtRAjpTVB0gK4