Yıllar geçer, meraklı, ilgili, duyarlı bu tıp öğrencisi cildiye uzmanı olur. Kendisine verdiği sözü hatırlar, “cüzzam” hastalığını öğrenmek üzere, Londra’daki Tropikal Hastalıklar Hastanesi’ne gider, bir yıl boyunca eğitim alır. Çok sevdiği ülkesine döner, sağlık bakanı ile görüşür ve 28. servisin sorumluluğunu alır. İlk işi tedavisi tamamlanmış cüzzam hastaları ile birlikte “Cüzzamla Savaş Derneği”ni kurar. Kurduğu dernek bugün 49 yaşında.
DÜNYA ÇAPINDA MÜCADELE
Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye Sağlık Bakanlığı, Uluslararası Cüzzam Gönüllü Kuruluşları onun yol arkadaşları olur. Hastalara sadece tıbbi tedavi sağlamaz, aynı zamanda sosyoekonomik koşullarını da iyileştirir.
Tanısı kolay, tedavisi kesin, zor bulaşan bu hastalıkla ülke çapında mücadele etmeye başlar. Her zaman değer verdiği, saygı ile andığı Doç. Dr. Etem Utku’nun önceki yıllarda yapmış olduğu cüzzam saha çalışmalarından edindiği bilinen 4 bin kadar cüzzam hastasını yaşadıkları yerde ziyaret etmek, muayene etmek, koşullarını görmek, gereksinimleri doğrultusunda çözümler üretmek için, ekip arkadaşları ile beraber, yanlarına aldıkları tıp öğrencileri ile Anadolu’yu karış karış dolaşır. Ölenler olmuş, sayı azalmış, bir taraftan da yeni vakalar çıkmış, azalan sayı yeniden yükselmiştir.
Bazı ailelerin cüzzamlı evlatlarını ahıra tecrit ettiklerine tanık olmuş, o hastaları sarıp sarmalamış, hastaneye getirmiş, tıbbi tedavilerini başlatmış, bir taraftan da okuma yazma öğretmiş, el becerileri kurslarına göndermiş, kendi kendilerine yeterli hale getirmiştir.
TECRİTTEN İYİLEŞMEYE
Cüzzamlının çocuğu diye okula alınmayan çocukları öğretmenlerle buluşturmuş, öğrencinin önlük, defter, kalem vb. tüm ihtiyaçlarını karşılamış, eğitim bursu vermiştir. Yıllar içinde okuyup öğretmen, hemşire, doktor, mühendis olan çocuklar ailelerinin sosyal statüsünü yükseltmiş, geçmişte “cüzzamlının annesi/babası” diye anılırken algı değişmiş, “öğretmenin annesi”, “doktorun babası” diye bakmaya başlamışlardır. Bunu başaran tabii ki Türkan Saylan’dır.
Prof. Dr. Türkan Saylan, yaşamının 36 yılını hem ülkemizde hem de dünyada cüzzam mücadelesine harcamıştır. Hastalığa bütüncül yaklaşarak hem tedavi etmiş hem onları eğitmiş hem iş sahibi yapmış, düğünlerini kurmuş, çocuklarına isim vermiş, çocukları da okutmuş, ihtiyacı olana ev yapmış, her birinin annesi olmuştur. Sosyal tıp anlayışı ile yaptığı çalışmalar az da olsa bulaşıcı bir hastalığı, ülkemizin önemli bir sağlık sorunu olmasından uzaklaştırmış, Dünya Sağlık Örgütü’nden tebrik mektupları almıştır. Cüzzam hastaları için yaptığı sosyal destek çalışmaları, başka ülkelere de örnek olmuş, onun çalışmaları, cüzzam çalışanı bir kadın olarak ilk defa Hindistan’da “Gandi Ödülü” ile ödüllendirilmiştir.
Ülkemizin gururu Prof. Dr. Türkan Saylan 16 yıldır aramızda değil. Ondan öğrendiklerimizle Cüzzamla Savaş Derneği’ni yaşatıyor, az sayıda kalan cüzzam hastalığını geçirmiş kişiler, çocukları için sosyoekonomik desteklerimizi sürdürüyoruz.
YENİ VAKA GÖRÜLEBİLİYOR
Ne yazık ki Türkan Hoca’mızdan sonra az sayıda da olsa yeni vakalar görülmeye başladı. Onun yokluğunda 15 kadın, 28 erkeğe yeni tanı kondu. Bakırköy Cüzzam Hastanesi’nde tedavi oluyorlar. Yeni bir vaka demek, “Vakaya tanı konana kadar, kaç kişiye hastalığı bulaştırmış olabilir” sorusunu da beraberinde getiriyor. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı, illerde bulaşıcı hastalıklar şubesi sorumluluğunda bu kişilerin evlerine uzman ziyareti yaptırmalı, aile bireyleri en az yılda bir kez muayene edilmeli, başka yeni vaka olup olmadığı araştırılmalıdır.
Yarın “Dünya Cüzzam Günü”. Hastalık hakkında farkındalık oluşturmak için bütün dünyada bugün anılıyor. Türkan Hoca’mız her yıl anardı, biz de onun izinde bugünü anmaya devam ediyoruz. “Cüzzamsız bir dünya için el ele” demek için yarın Ataköy İspirtohane Kültür Merkezi’nde saat 18.00’deki yapacağımız anmada buluşmak üzere.
PROF. DR.
AYŞE YÜKSEL
CÜZZAMLA SAVAŞ DERNEĞİ BAŞKANI
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylar-ve-gorusler/turkan-saylanin-cuzzam-mucadelesi-prof-dr-ayse-yuksel-2292650
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder