“Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Allah dileseydi onları bir tek ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine sokar. Zalimlerin ise bir dost ve yardımcısı yoktur." (Şûrâ, 8)
Sudan’da milyonlarca insan açlık, katliam ve yerinden edilme felaketiyle mücadele ederken; Gazze’de 1,9 milyon masum insan tarihin en karanlık soykırımlarından birinin hedefinde. Her iki coğrafyada da çocuklar can veriyor, şehirler yok oluyor, insanlık ise ağır bir imtihan deryasından geçiyor. BM raporları, 2025 yılı itibarıyla 300 milyondan fazla insanın benzer zulümlere maruz kaldığını ortaya koyuyor. Sudan ve Gazze, küresel vicdanın ağır yüküdür; sessizlik ise zulmün ortağıdır.
Unutulmamalıdır ki zulmün karanlığı ne kadar derin olursa olsun, Rahman’ın rahmeti ondan daha kuşatıcıdır. Mazlumların gözyaşı, zalimlerin zulmünü boğacak bir duadır. İnsanlığın gerçek medeniyeti; mazluma uzanan şefkat eli ve zalime karşı dikilen adalet sancağıyla ölçülür. Nerede bir can haksız yere toprağa düşüyorsa, orada insanlık yara almıştır. Bu yaraları sarmak, yalnızca sözle değil; adaletin, merhametin ve dayanışmanın fiile dönüşmesiyle mümkündür.
Gazze’de her türlü insanlık dışı yöntemle soykırım gerçekleştiren Netanyahu ve Siyonist katiller ile onların hamisi küresel zorbaların kahru perişan olmasını; adaletin yerini bulmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.
Bugün bizlere düşen, dualarımızı fiile dönüştürmek; adalet, merhamet ve kardeşlik için safımızı netleştirmektir. Rabbimiz bizleri, zulme karşı duran, mazlumun yanında yer alan, barış ve adaletin şahitleri kullarından eylesin. Bu mübarek Cuma’nın; insanlığın ortak huzurunu tehdit eden terör, savaş ve düşmanlığın yerini barış ve selamete bırakmasına; başta ülkemiz olmak üzere yurt dışındaki millet varlığımıza, gönül coğrafyamıza, acılar içinde kıvranan âlem-i İslam’a ve tüm insanlığa rahmet, adalet ve merhamet getirmesini diliyorum.
Cuma’nız mübarek olsun.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder