24 Temmuz 2021 Cumartesi

Ne kendilerini biliyorlar, ne O’nu biliyorlar. Mahlûkken, Malik gibi davranıyorlar!




Dolmuşçu Sefer, elindeki heybeyi göstererek meczuba der ki:

-Biz Gedelli’den geliyoruz. Sana kurban eti getirdiydik de…

-Sen mi getirdin kurban etini?

-Yok, beraber getirdik…

-Onu geri götürün o zaman oyalamayın beni...

Sonra devreye Ciritçi Abdullah girer ve meczuba der ki:

-Biz getirmedik. Bu etler bizden değil…

-Kimden o vakit?

-Kimin adıyla kesildiyse O’ndan… Biz aracıyız sadece…

-Kimin adıyla kesildi o zaman?

-Güneşin sahibi kimse onun adıyla kesildi

-Kimdir güneşin sahibi?

-Yıldızların ve ayın, yeryüzünün, gökyüzünün ve onların arasındakilerin, gözünle gördüğün görmediğin, aklının yettiği yetmediği, en küçük zerreden en büyük küreye kadar hepsinin yaratanı da sahibi de O... Biz nasıl ki bu tenin, canın emanetçisi isek bu etlerin de emanetçisiyiz.

-Bilen var bilmeyen var. İkisinin arasında koca bir dağ var. Hadi onu koyun şuraya da oyalamayın beni…

Ciritçi Abdullah, emaneti bırakırken meczuba dönüp der ki: Muhterem yine arada böyle yiyecek getirsek kabul eder misin?

-Sen kimden getirdiğini biliyorsun. İnsanların çoğu bilmiyor. Ne kendilerini biliyorlar, ne O’nu biliyorlar. Mahlûkken, Malik gibi davranıyorlar. Anca beni oyalıyorlar…

https://youtu.be/ofGrfKGBQDc

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder