22 Ağustos 2023 Salı

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu: Anneler neden ölmez?


Boğaziçi Üniversitesi’nden sonra çalışmalarını önce Harvard Üniversitesi’nde (Boston/ABD) şimdilerde de Northwestern Üniversitesi’nde (Chicago/ABD) sürdüren, 2015 yılında da “International Innovation” dergisi tarafından “dünyanın en önemli buluş yapan 10 akademisyeninden biri” seçilen Dr. Hande Özdinler, merakla ve gururla izlediğim muhteşem ve mütavazı bir biliminsanı.

Çalışmalarını “dejeneratif beyin/sinir sistemi/kas hastalıkları” üzerinde yoğunlaştıran bu değerli biliminsanının ilgi alanlarının başında “mitokondri sağlığı” geliyor. Dr. Özdinler’e göre, “eğer yaşlılıkla ilgili sağlık sorunlarını azaltmak ve hatta tedavi etmek” istiyorsak öncelikle “hücre”lerimize yönelmemiz, özellikle de “mitokondriler-lizozomal enzimler ve endoplazmik retikulum” 3’lüsünün üzerinde yoğunlaşmamız gerekiyor. Dr. Özdinler bir adım daha ileri gidiyor, “Önceliğimiz ve ilk hedefimiz ‘mitokondri sağlığı’ olmalı” diyor ve ekliyor: “ANNELER NEDEN ÖLMEZ? Sorusunun yanıtı mitokondrilerde gizlidir.”

Hande Hoca’nın rahmetli annesini kaybettikten hemen sonra aşağıdaki kutuda okuyacağınız mitokondrilerle ilişkili düşüncelerini açıkladığı duygusal ve mükemmel cümleleri gelin birlikte paylaşalım.

ANNELER ÖLMEZ

DR. HANDE ÖZDİNLER BAKIN NE DİYOR?

MİTOKONDRİLERİMİZİ annelerimizden alıyoruz. Yumurtalıkla spermin birleşmesi ve hayatın ilk temellerinin atıldığı o muhteşem buluşma sürecinde embriyolarımız mitokondrilerini/yani enerji istasyonlarını babalardan/spermlerden değil, yumurtalıktan/oositlerden alıyor. Sözün bundan sonrasını Dr. Hande Özdinler’e bırakalım, zira söyledikleri çok önemli:“Annem vefat etti. Onu toprağın içine sanki bir tohum eker gibi nazikçe ve dualarla bıraktık... Ama annemin mitokondrisi bende kaldı. Benim her hücremde annemin mitokondrisi var. Her nefes alışımda, her kalp atışımda, her elimi uzatışımda, her düşüncemin başlangıcında, kısacası ne için enerji harcıyorsa vücudum; orada ‘ANNEMİN MİTOKONDRİSİ’ var. Annem gitti belki ama mitokondrisi bende kaldı.”

ANNE ŞİFRESİ

ENERJİMİZİ ANNELERİMİZE BORÇLUYUZ

Dr. Özdinler’in “Anneler ölmez!” vurgusuyla yaptığı yukarıdaki mükemmel açıklamanın bilimsel temelini bir kez daha hatırlatayım:

Hepimiz, her birimiz enerjilerimizi üreten yaşam kaynağımız mitokondrilerimizi babalarımızdan değil, annelerimizden alıyoruz. Dolayısıyla annelerimiz vefat edebiliyor ama ölmüyor. Dr. Özdinler’in dediği gibi “Biz farkında olmadan annelerimizi gizli birer şifre gibi, hücrelerimizin içinde yaşatıyoruz. Annelerimiz vefat etse de bize enerji vermeye devam ediyor. O minicik organcıklar sanki annemizmiş gibi hücrelerimizin içinde çalışmalarını sürdürüyor.

Kısacası her anne kendi mitokondrisini çocuğuna armağan ediyor. Neticede de ‘HAYAT ENERJİSİ’ aslında anneden anneye geçiyor.”

MİTOKONDRİ SAĞLIĞI NASIL KORUNUR?

MİTOKONDRİLERİMİZDE enerji üretirken açığa çıkan “serbest radikaller” yani “paslandırıcı toksik serbest oksijen radikalleri” en önemli mitokondri düşmanlarıdır. Eğer bu paslandırıcılar düzenli bir şekilde temizlenebilirse mitokondriler daha uzun bir süre bize enerji üretebileceklerdir. Onları bu paslandırıcı saldırılardan korumanın en etkili yolu da “antioksidan ordusu” olarak bilinen “doğal temizlik takımı”ndan akıllıca yararlanabilmektir. Peki, o takımda kimler var?

C vitamini, B1 B2 B3 vitaminleri, E vitamini, Magnezyum, Koenzim Q10, Alfa lipoik asit, Selenyum, Çinko, Katalaz, Glutatyon peroksidaz, Süperoksit dismutaz enzimleri ve tabii ki GLUTATYON!

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/osman-muftuoglu/anneler-neden-olmez-42005481

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder